Bildiğim tek şey hiçbir şel bilmediğimidir. diyerek en bilge insan olmadığını büyük bir alçak gönüllülükle ileri süren Sokrates acaba haklı mıydı? Gerçekten insanoğlu bir şeyin ne olduğunu bilebilir mi? Bilgi nedir? Nasıl biliyoruz? Aklımızın veya duyularımızın bilgideki payı nedir? Yoksa sezgi mi gerçeği ve doğruluğu bize veriyor? Acaba bildiğimizin doğru olduğunu nasıl biliyoruz? Her şeyi mi yoksa sınırlı bir alanı mı biliyoruz?
Bu çalışma, tüm bu soruları hem sistematik, hem de felsefe tarihi açısından ele alıp yanıtlama girişimidir.
Bildiğim tek şey hiçbir şel bilmediğimidir. diyerek en bilge insan olmadığını büyük bir alçak gönüllülükle ileri süren Sokrates acaba haklı mıydı? Gerçekten insanoğlu bir şeyin ne olduğunu bilebilir mi? Bilgi nedir? Nasıl biliyoruz? Aklımızın veya duyularımızın bilgideki payı nedir? Yoksa sezgi mi gerçeği ve doğruluğu bize veriyor? Acaba bildiğimizin doğru olduğunu nasıl biliyoruz? Her şeyi mi yoksa sınırlı bir alanı mı biliyoruz?
Bu çalışma, tüm bu soruları hem sistematik, hem de felsefe tarihi açısından ele alıp yanıtlama girişimidir.