Bilim ve Yaratılışçılık - Ulusal Akademinin Görüşü

Günümüzde çağdaş bilimin en önemli kuruluşlarından ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafından ilk baskısı 1985'te, ikinci baskısı ise 1999'da yapılan kitapçık, evrimin bilim dünyası tarafından reddedilmiş bir kuram olduğunu iddia eden kesimlere verilmiş kesin bir yanıttır.

Telif hakları ABD Bilimler Akademisi tarafından karşılıksız olarak verilen kitapçık Türkiye Bilimler Akademisi tarafından Türkçe'ye kazandırılmıştır.

Türkçe Baskıya Önsöz
Çağdaş bilimin en temel yapıtaşlarından birisi olan evrim aynı zamanda en fazla saldırıya uğrayan kuram olmuştur. Canlı yaşamın ortak bir geçmişe sahip olduğu ve tüm canlıların zaman içinde değişime uğradığı görüşlerini ortaya süren evrim kavramı günümüzde sayısız bilimsel gözlemle doğrulanmış ve tüm saygın bilimsel çevrelerce benimsenmiştir. Ancak özellikle ABD'de bazı kilise çevrelerince başlatılan evrim karşıtı propaganda son yıllarda diğer ülkelere de taşınmaya çalışılmış ve evrime karşı “Yaratılılçılık” ad› verilen bir doktrin ortaya atılmıştır.

Temelini İncil’den alan “Yaratılışçılık” bilimsel gözlemlere dayanmaksızın yeryüzünün ve canlı yaşamın bugün varolduğu şekilde yaratıldığını ve hiçbir değişim göstermediğini savunmaktadır. Yaratılışçıların kamuoyunu yanıltmak için kullandıkları en büyük propaganda ise evrim kuramının artık bilim tarafından çürütüldüğü ve yanlışlığının kanıtlandığı yönündeki yayınlarıdır. Son yıllarda Türkiye’de de yoğun bir biçimde evrim kuramını sorgulayan ve yaratılışçılığı savunan bir kampanyanın başladığı görülmektedir. Bilim dışı çevreler tarafından yürütülen ve Hristiyan-Yaratılışçı doktrinin çevirilerinden oluşan bu kampanya, evrimin eğitim programlarından dışlanması, evrimi benimseyen bilim insanlarına saldırılması ve evrim yanlısı yayınların engellenmesi çabalarıyla kendisini göstermektedir.

Oysa başta ABD Ulusal Bilimler Akademisi olmak üzere birçok saygın bilim kuruluşu, Nobel kazanmış bilim insanları, hatta Papa II. John Paul evrimin yadsınamaz bir biyolojik olgu olduğunu belirtmektedirler. Günümüzde çağdaş bilimin en önemli kuruluşlarından ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafndan ilk baskısı 1985’de, ikinci baskısı ise 1999 yılında yaplan bu kitapçık, evrimin bilim dünyası tarafından reddedilmiş bir kuram olduğunu iddia eden kesimlere verilmiş çok kesin bir yanıttır.

Bu değerli kitapçığın telif hakkının alınmasında bizlere yardımcı olan ABD Ulusal Bilimler Akademisi Başkanı Bruce Alberts’a, National Center for Science Education Başkanı Eugenie Scott’a, çeviri çalışmaları dışında yorulmaz çabalarıyla da bu yayının gerçekleşmesinde rol oynayan Sayın Ümit Sayın ve Aykut Kence’ye, büyük bir özveriyle çevirileri titizlikle yapan saygıdeğer bilim insanlarına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çeviri hakkı ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafından Türkiye Bilimler Akademisine karşılıksız olarak verilen bu yapıtı Türk kamuoyuna sunmaktan mutluluk duyuyoruz.

Prof.Dr.Şevket Ruacan
Türkiye Bilimler Akademisi Asli Üyesi

Günümüzde çağdaş bilimin en önemli kuruluşlarından ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafından ilk baskısı 1985'te, ikinci baskısı ise 1999'da yapılan kitapçık, evrimin bilim dünyası tarafından reddedilmiş bir kuram olduğunu iddia eden kesimlere verilmiş kesin bir yanıttır.

Telif hakları ABD Bilimler Akademisi tarafından karşılıksız olarak verilen kitapçık Türkiye Bilimler Akademisi tarafından Türkçe'ye kazandırılmıştır.

Türkçe Baskıya Önsöz
Çağdaş bilimin en temel yapıtaşlarından birisi olan evrim aynı zamanda en fazla saldırıya uğrayan kuram olmuştur. Canlı yaşamın ortak bir geçmişe sahip olduğu ve tüm canlıların zaman içinde değişime uğradığı görüşlerini ortaya süren evrim kavramı günümüzde sayısız bilimsel gözlemle doğrulanmış ve tüm saygın bilimsel çevrelerce benimsenmiştir. Ancak özellikle ABD'de bazı kilise çevrelerince başlatılan evrim karşıtı propaganda son yıllarda diğer ülkelere de taşınmaya çalışılmış ve evrime karşı “Yaratılılçılık” ad› verilen bir doktrin ortaya atılmıştır.

Temelini İncil’den alan “Yaratılışçılık” bilimsel gözlemlere dayanmaksızın yeryüzünün ve canlı yaşamın bugün varolduğu şekilde yaratıldığını ve hiçbir değişim göstermediğini savunmaktadır. Yaratılışçıların kamuoyunu yanıltmak için kullandıkları en büyük propaganda ise evrim kuramının artık bilim tarafından çürütüldüğü ve yanlışlığının kanıtlandığı yönündeki yayınlarıdır. Son yıllarda Türkiye’de de yoğun bir biçimde evrim kuramını sorgulayan ve yaratılışçılığı savun... tümünü göster