Bu eser kronolojik anlamda bir tarih eseri değildir. Mutlak manada bir tarih felsefesi kitabı da değildir. Doğrudan doğruya bir fikir tarihi eseri de değildir. Hukuki değerlendirmeler her satırında bulunsa bile, bu kitap bir Osmanlı Hukuk Tarihi de değildir...
Bu eser, tarih, hukuk, kültür, medeniyet ve iktisat tarihi gibi çeşitli alanlarda, Osmanlı Tarihi ve Devleti ile alakalı olarak sorulan veya bazı kesimler tarafından kasten ortaya atılan soruların cevaplarını arayan bir el kitabıdır.
Rahmetli Adnan Kahveci'nin Maliye Bakanı olduğu ilk günlerde Prof. Dr. Ahmed Akgündüz'le bir sohbet sırasında istirham mahiyetinde:
"Muhterem Hocam! Eğitim hayatımda Osmanlı Devleti ile ilgili doğru bilgileri öğrenememiş ve aleyhte öğrendiğim bilgilerin yanlışlığını ve tarihimizi toptan inkârın zararlarını ancak Amerika'daki tahsil hayatımda anlamıştım.
Bizim Osmanlı'yı batıran kurum diye gördüğümüz 'iltizam' usulünü Amerika'nın vergi toplamada kullanmak istediği modern bir iktisat teorisi olarak mastır derslerimde görünce şaşırdım ve tekrar Osmanlı'yı incelemeye başladım. İlk işim sizin Osmanlı Kanunnâmeleri adlı eserin 1. Cildini okumak oldu. Ancak bu tür eserleri herkesin okuması mümkün değil. Keşke Osmanlı devleti ile ilgili önemli soruları, bu eserlerinizin özeti olmak üzere 500 sayfa halinde özetleseniz ve adını da 'BİLİNMEYEN OSMANLI' koysanız, ben de en az 500.000 adet bastırıp bütün meraklı insanlara dağıtsam.."
Sözlerinden ilham alınarak, Osmanlı Devleti'nin Kuruluş'unun 700. Yıldönümü münasebetiyle hazırlanan ve Rahmetli Adnan Kahveci'nin verdiği BİLİNMEYEN OSMANLI ismiyle okuyucuya sunulan eserde; Osmanlı Tarihi ile alakalı bir çok bilinmeyenin veya eksik bilinenlerin cevaplarını belgeleri ile bulacaksınız.
Bu eser kronolojik anlamda bir tarih eseri değildir. Mutlak manada bir tarih felsefesi kitabı da değildir. Doğrudan doğruya bir fikir tarihi eseri de değildir. Hukuki değerlendirmeler her satırında bulunsa bile, bu kitap bir Osmanlı Hukuk Tarihi de değildir...
Bu eser, tarih, hukuk, kültür, medeniyet ve iktisat tarihi gibi çeşitli alanlarda, Osmanlı Tarihi ve Devleti ile alakalı olarak sorulan veya bazı kesimler tarafından kasten ortaya atılan soruların cevaplarını arayan bir el kitabıdır.
Rahmetli Adnan Kahveci'nin Maliye Bakanı olduğu ilk günlerde Prof. Dr. Ahmed Akgündüz'le bir sohbet sırasında istirham mahiyetinde:
"Muhterem Hocam! Eğitim hayatımda Osmanlı Devleti ile ilgili doğru bilgileri öğrenememiş ve aleyhte öğrendiğim bilgilerin yanlışlığını ve tarihimizi toptan inkârın zararlarını ancak Amerika'daki tahsil hayatımda anlamıştım.
Bizim Osmanlı'yı batıran kurum diye gördüğümüz 'iltizam' usulünü Amerika'nın vergi toplamada kullanmak istediği modern bir iktisat teorisi olarak mastır derslerimde görünce şaşırdım ve tekrar Osmanlı'yı incelemeye başladım. İlk işim sizin Osmanlı Kanunnâmeleri adlı eserin 1. Cildini okumak oldu. Ancak bu tür eserleri herkesin okuması mümkün değil. Keşke Osmanlı devleti ile ilgili önemli soruları, bu eserlerinizin özeti olmak üzere 500 sayfa halinde özetleseniz ve adını da 'BİLİNMEYEN OSMANLI' koysanız, ben de en az 500.000 adet bastırıp bütün meraklı insanlara dağıtsam..&quo... tümünü göster
Bu kitabı okumadan önce Hakan Erdem'in Tarih-Lenk kitabını okuyun, zaten sonrasında bu kitabı okumaktan vazgeçersiniz. Yaptıkları hatalar yenilir yutulur değil.
Osmanlı Tarihi konusunda çok güvendiğim bir kaynak eserdir. Tarihle ilgilenenlerin kütüphanesinde olması gereken bir kitap.
Bu kitabı kesinlikle hiç beğenmedim.
İlk olarak aşırı cinsiyetçi - ki bir kitaptan nefret etmem için gayet yeterli bir neden-.
Kitap osmanlı tarihinden çok islam hukuku, islam tarihi anlatıyor ve bununla da kalsa iyi kitabı anlamak için baya sağlam arapça farsça bilmek lazım. ( o yapılan alıntıları, örnekleri vs direk okumadan geçtim, anlamak imkansız.) Zaten bu arapça farsça hayranlığı da islamcılarda hep olan bir şey şaşmamak lazım. Aynı nedenle olsa gerek arada arada hicri takvim karıştırmış neyin ne zaman olduğunu anlamak oldukça güç.
Ayrıca bu kitabın yazarları prof. doç. falan fakat nasıl bu ünvanları almışlar şaşılacak şey çünkü dipnot yazmaktan habersizler.
Son olarak tarihçilerde sık rastladığım bir sorun bu yazarda da gözüme takıldı hatta gözümü oydu :D Siyasi kavramları öyle hoyratça kullanmış ki sık sık nasıl ya? dedirtti bana yazar.
504 sayfa