Ben Osmanlı Devleti ile birlikte bedbaht olmuş, velinimetinden zorla ayrılmış, çok büyük haksızlıklara uğramış, ruhen ve bedenen çökmüş bir insanım. Hatıramı kaleme almamın elbet bir nedeni var, ama bunu izah etmek pek güç...
Ömrümün büyük bir kısmını geçirdiğim ve içinde tarihi hadiselere şahit olduğum saray hayatının bana öğrettiği en önemli şey, sır saklamaktır. Bu sürgün yıllarında, kağıt üzerinde yaşadıklarımı anlatmam sadece Zat-ı Şahaneye ve Kadınefendi Hazretlerine karşı olan derin saygım ve hürmetim sebebiyledir.
Onlara yapılan hakaretlere pek üzülüyor, bedbaht oluyorum. Bu yüzden, hatıratımı yazıp ilk önce aileme, sonra devlete ve bu topraklar üzerinde yaşayan insanlara bırakıyorum. Onlar hayatımın şahitleri olsun.
Ben Osmanlı Devleti ile birlikte bedbaht olmuş, velinimetinden zorla ayrılmış, çok büyük haksızlıklara uğramış, ruhen ve bedenen çökmüş bir insanım. Hatıramı kaleme almamın elbet bir nedeni var, ama bunu izah etmek pek güç...
Ömrümün büyük bir kısmını geçirdiğim ve içinde tarihi hadiselere şahit olduğum saray hayatının bana öğrettiği en önemli şey, sır saklamaktır. Bu sürgün yıllarında, kağıt üzerinde yaşadıklarımı anlatmam sadece Zat-ı Şahaneye ve Kadınefendi Hazretlerine karşı olan derin saygım ve hürmetim sebebiyledir.
Onlara yapılan hakaretlere pek üzülüyor, bedbaht oluyorum. Bu yüzden, hatıratımı yazıp ilk önce aileme, sonra devlete ve bu topraklar üzerinde yaşayan insanlara bırakıyorum. Onlar hayatımın şahitleri olsun.
.Osmanlı Tarihi hakkında her ne kadar çok söz söylenmiş ,yazılmışsada aslında bilmediklerimiz bildiklerimize oranla denizde bir damla olduğu şüphe götürmeyen bir gerçek.. Tarih bir milletin hâfızasıdır; tarihini bilmeyen millet, hâfızasını kaybetmiş insana benzer. (B. Lewis) Bu söz nobel ödüllü bir edebiyatçıya ait ve yerden göğe kadar katılıyorum bu sözüne
Bu kitapda hoşuma en çok giden şey ise o zamanı bire bir yaşayan Leyla Hanımın hatıralarından yazılması.Hikaye değil, kurgu değil sadece gerçekler,yaşananlar.Okudum ve kütüphanemin baş köşesine yerleştirdim
568 sayfa