Doğan Cüceloğluun elinden sıradışı bir yaşamöyküsü... Bu kitap, bir kadının, üstelik Torosların bir köyünde doğan bir kadının, hayatının her evresinde karşılaştığı zorluklar, engeller, acılar, kısaca hayat karşısındaki direnişini anlatmaktadır. Okuyabilmek için on üç çocuklu babayı ikna etmek gerekiyordu; üstelik o bir kız çocuğuydu ve o yörede kız çocukları okutulmazdı. Çözüm erkek gibi olmaktı; saçlar kısacık, altında pantolon, ayakta postallar, adımlar rap rap... Bu sefer de komünist diye askeri mahkemede yargılanmalar... Kendisine bir kez bile adıyla hitap etmeyen bir kocaya karşı verilen otuz yıllık bir varolma savaşı... Bu inanılmaz etkileyici yaşamöyküsü çok konuşulacak...
Doğan Cüceloğluun elinden sıradışı bir yaşamöyküsü... Bu kitap, bir kadının, üstelik Torosların bir köyünde doğan bir kadının, hayatının her evresinde karşılaştığı zorluklar, engeller, acılar, kısaca hayat karşısındaki direnişini anlatmaktadır. Okuyabilmek için on üç çocuklu babayı ikna etmek gerekiyordu; üstelik o bir kız çocuğuydu ve o yörede kız çocukları okutulmazdı. Çözüm erkek gibi olmaktı; saçlar kısacık, altında pantolon, ayakta postallar, adımlar rap rap... Bu sefer de komünist diye askeri mahkemede yargılanmalar... Kendisine bir kez bile adıyla hitap etmeyen bir kocaya karşı verilen otuz yıllık bir varolma savaşı... Bu inanılmaz etkileyici yaşamöyküsü çok konuşulacak...
Konusu, anlatım dili, sadeliği ama toplumsal konuyu işleyiş biçimi harikaydı...
Akıcı bir hayat hikayesi olmuş ama röportaj şeklinde olması çok hoşuma gitmedi.