Adını Sırıtkan Kırmızı Ay ve Venüs Bağlantısı romanları ile tanıdığımız Sibel Atasoy yeni romanı Bir Kadını Öldürmek ile Altın Kitapların yazarları arasına katıldı. Uzun süre büyük şirketlerde üst yönetimde görev yapan Sibel Atasoy, iş yaşamına ara vererek Fethiyede bir adaya yerleşti. Yedi yılın sonunda, ilk kitabı Sırıtkan Kırmızı Ayı Fethiyede yazdı. 2000 yılında İstanbula döndükten sonra eğitmenlik ve danışmanlık işlerinin yanısıra, bir film şirketinin genel koordinatörlüğünü yürüttü. Bu arada fantastik ve gerilim dalında yeni yazarları desteklemek üzere kurulan Xasiork Ölümsüz Öyküler Kulübünün oluşumunda Orkun Uçarla ortaklık yaptı. 2002 yılında ikinci kitabı Venüs Bağlantısı yayımlandı. Bir Kadını Öldürmek, çok sayıda deneme yazısı, felsefi şiirler ve öyküleri bulunan yazarın üçüncü romanı.Neden Bir Kadını Öldürmek istedim?Sibel Atasoyun Bir Kadını Öldürmek adlı son romanında, alışılmadık biçimde çok-fonksiyonlu / çok-boyutlu anlatımlar kullanıyor. Totalde ilginç bir aşk-ölüm öyküsünün anlatıldığı romanda, Sibel Atasoy, Neden bir kadını öldürmek istedim? sorusuna şöyle cevap veriyor: Sanırım bu metaforik bir yaklaşım... Teolojik ve felsefi düzeyde kadının yüz yıllardır yerden yere vurulmasının gerçek sebebini araştırmaya cesaret ediyorum. Dinlerin ve bir çok öğretinin görünen yüzünde kadın deyince etiyle buduyla fiziki kadını anlamıştık. Acaba gerçekten kastedilen bu muydu?! Kadın yasaklı olunca cinsellik de geri plana itildi, yön değiştirdi; zevk lanetlendi. Basitçe bir cümlede ifade ettiğim bu sosyopsikolojik gerçeklik, bin yıllardır öyle altından kalkılmaz sapmalara sebep oldu ki, sonuçlarını değil düzeltmeye, tam anlamıyla görmeye bile bir ömür yetmez. İki cinsi, pozitif ve negatif kutbu, dengelemeyi amaçlayan dünya oyunu endazesinden fırladı gitti. Şimdi iki ucunu bulabilirsen bul artık! Ben bu kitapta fiziki beden kimliklerinden biraz aşağı doğru iniyorum ve gördüklerimi okuyucularımla paylaşmayı ümit ediyorum. Bu durumda sorunuzun ikinci kısmına geçersek; sanırım ben, binlerce yıldır kadın kelimesine yüklenilmiş giysileri yakıyorum. Gölgeye bakmaktan vazgeçiyorum.
Adını Sırıtkan Kırmızı Ay ve Venüs Bağlantısı romanları ile tanıdığımız Sibel Atasoy yeni romanı Bir Kadını Öldürmek ile Altın Kitapların yazarları arasına katıldı. Uzun süre büyük şirketlerde üst yönetimde görev yapan Sibel Atasoy, iş yaşamına ara vererek Fethiyede bir adaya yerleşti. Yedi yılın sonunda, ilk kitabı Sırıtkan Kırmızı Ayı Fethiyede yazdı. 2000 yılında İstanbula döndükten sonra eğitmenlik ve danışmanlık işlerinin yanısıra, bir film şirketinin genel koordinatörlüğünü yürüttü. Bu arada fantastik ve gerilim dalında yeni yazarları desteklemek üzere kurulan Xasiork Ölümsüz Öyküler Kulübünün oluşumunda Orkun Uçarla ortaklık yaptı. 2002 yılında ikinci kitabı Venüs Bağlantısı yayımlandı. Bir Kadını Öldürmek, çok sayıda deneme yazısı, felsefi şiirler ve öyküleri bulunan yazarın üçüncü romanı.Neden Bir Kadını Öldürmek istedim?Sibel Atasoyun Bir Kadını Öldürmek adlı son romanında, alışılmadık biçimde çok-fonksiyonlu / çok-boyutlu anlatımlar kullanıyor. Totalde ilginç bir aşk-ölüm öyküsünün anlatıldığı romanda, Sibel Atasoy, Neden bir kadını öldürmek istedim? sorusuna şöyle cevap veriyor: Sanırım bu metaforik bir yaklaşım... Teolojik ve felsefi düzeyde kadının yüz yıllardır yerden yere vurulmasının gerçek sebebini araştırmaya cesaret ediyorum. Dinlerin ve bir çok öğretinin görünen yüzünde kadın deyince etiyle buduyla fiziki kadını anlamıştık. Acaba gerçekten kastedilen bu muydu?! Kadın yasaklı olunca cinsellik de geri plana itildi, yön değiştirdi; zevk lanetlendi. Basitçe... tümünü göster