Temmuz 1688Gemide kalanların hepsi güverteye dizilmişler, bize bakıyorlardı. Eğlenceli bir oyun seyrediyormuşçasına neşe içindeydiler. Elinde kılıçla başımda bekleyen adamı teşvik için hep bir ağızdan bağırıyorlardı:Öldür... Öldür.. Ben diz çökmüş bir halde ölümümü beklerken, celladım da başımda yalın kılıç, gemiden kendisine çığlıklarla alkış tutan seyircilerine gösteri yapıyordu. Zaman zaman çeremde dönüyor, elindeki kılıcı havada daireler çizdirecek şekilde sallıyordu. Havada dönen kılıçtan yayılan yankılar, teknedekileri adeta coşturuyor, tezahüratlarının daha da artmasına neden oluyordu.Ancak, bu şamataya katılmayan birisi vardı: Bana tercümanlık eden Macar... Yanımda ayakta suskun suskun duruyordu.Düşünceli bir hali vardı, sanki hasta gibiydi. Bu durum eli kılıçlı adamın dikkatini çekti. Niçin böyle susuyor, somurtuyorsun? diye sordu...
Temmuz 1688Gemide kalanların hepsi güverteye dizilmişler, bize bakıyorlardı. Eğlenceli bir oyun seyrediyormuşçasına neşe içindeydiler. Elinde kılıçla başımda bekleyen adamı teşvik için hep bir ağızdan bağırıyorlardı:Öldür... Öldür.. Ben diz çökmüş bir halde ölümümü beklerken, celladım da başımda yalın kılıç, gemiden kendisine çığlıklarla alkış tutan seyircilerine gösteri yapıyordu. Zaman zaman çeremde dönüyor, elindeki kılıcı havada daireler çizdirecek şekilde sallıyordu. Havada dönen kılıçtan yayılan yankılar, teknedekileri adeta coşturuyor, tezahüratlarının daha da artmasına neden oluyordu.Ancak, bu şamataya katılmayan birisi vardı: Bana tercümanlık eden Macar... Yanımda ayakta suskun suskun duruyordu.Düşünceli bir hali vardı, sanki hasta gibiydi. Bu durum eli kılıçlı adamın dikkatini çekti. Niçin böyle susuyor, somurtuyorsun? diye sordu...