Türkiyede yaşananlar, bir uygarlığın donmuş, kireçlenmiş, hayatiyetini kaybetmiş unsurlarını gelenek adına korumak isteyenlerle, bu uygarlığı mantıki düzleminde yeniden canlandırmak isteyenler arasındaki mücadelelerin safhalarından başka bir şey değildir. Türkiye, Batılı olmamayı istemeyecek kadar Batılıdır, çünkü Doğu uygarlığının kendisi Batı uygarlığını doğurmuştur. Türkiyenin Batılılaşması, Batınınkiyle tamamen aynı olacaktır. Yani biz de Doğulu dinimizi laisiteye razı edeceğiz, biz de cemaatlerin cenderesinden bireyi çekip çıkaracağız ve nihayet biz de iktisadı keşfederek her şeye egemen devleti evcilleştireceğiz. İktisat tarihçisi Mehmet Ali Kılıçbay, bu kitapta güncel sorunlarımızı entelektüel birikimin imbiğinden geçirerek tartışıyor. Batılılık, Aydın olmanın dayanılmaz hafifliği, sahte kutsallıklarımız ve tabii ki din, devlet, siyaset...
Türkiyede yaşananlar, bir uygarlığın donmuş, kireçlenmiş, hayatiyetini kaybetmiş unsurlarını gelenek adına korumak isteyenlerle, bu uygarlığı mantıki düzleminde yeniden canlandırmak isteyenler arasındaki mücadelelerin safhalarından başka bir şey değildir. Türkiye, Batılı olmamayı istemeyecek kadar Batılıdır, çünkü Doğu uygarlığının kendisi Batı uygarlığını doğurmuştur. Türkiyenin Batılılaşması, Batınınkiyle tamamen aynı olacaktır. Yani biz de Doğulu dinimizi laisiteye razı edeceğiz, biz de cemaatlerin cenderesinden bireyi çekip çıkaracağız ve nihayet biz de iktisadı keşfederek her şeye egemen devleti evcilleştireceğiz. İktisat tarihçisi Mehmet Ali Kılıçbay, bu kitapta güncel sorunlarımızı entelektüel birikimin imbiğinden geçirerek tartışıyor. Batılılık, Aydın olmanın dayanılmaz hafifliği, sahte kutsallıklarımız ve tabii ki din, devlet, siyaset...