Bu bir kitap degil. Coskun ve atesli bir çocuk. Bosanmis, gözleri kanamis, cesetlerin üzerinde çadir kurmus, abartisiz, süslü püslü olmayan gerçek bir çocuk Yazgi ne renkti acaba? Onu boyayabilir miydi? Dün gece yagmur yagdi mi? Hayir. Peki, gök gürledi mi? Hayir. Ya simsek, simsek çakti mi? Hayir. Peki, ya babam geldi mi? Yagmuru çok sevdigi belliydi. Bahçeye çikip, altinda dakikalarca duruyor, kendisini islatarak onunla dostlugunu kutluyordu. Saçlarinin ucundan süzülen damlaciklari koruyabilmek için avuçlarini açiyor, kimseye göstermeden cebine dolduruyordu. Gözlerinden dökülen damlaciklarla cebine koyduklari birbirine o kadar benziyordu ki, sanki biriktirebildiklerini bir gün orta yere firlatacak, Beni bu kadar aglattiniz, diye hesap soracak bir çocuk Belki de kizakli çekmecede yatan, dondurucu soguktan dudaklari açilmis, üsümüs ve donmus, babasi tarafindan öpülmeyi bekleyen bir çocuk.
Bu bir kitap degil. Coskun ve atesli bir çocuk. Bosanmis, gözleri kanamis, cesetlerin üzerinde çadir kurmus, abartisiz, süslü püslü olmayan gerçek bir çocuk Yazgi ne renkti acaba? Onu boyayabilir miydi? Dün gece yagmur yagdi mi? Hayir. Peki, gök gürledi mi? Hayir. Ya simsek, simsek çakti mi? Hayir. Peki, ya babam geldi mi? Yagmuru çok sevdigi belliydi. Bahçeye çikip, altinda dakikalarca duruyor, kendisini islatarak onunla dostlugunu kutluyordu. Saçlarinin ucundan süzülen damlaciklari koruyabilmek için avuçlarini açiyor, kimseye göstermeden cebine dolduruyordu. Gözlerinden dökülen damlaciklarla cebine koyduklari birbirine o kadar benziyordu ki, sanki biriktirebildiklerini bir gün orta yere firlatacak, Beni bu kadar aglattiniz, diye hesap soracak bir çocuk Belki de kizakli çekmecede yatan, dondurucu soguktan dudaklari açilmis, üsümüs ve donmus, babasi tarafindan öpülmeyi bekleyen bir çocuk.