Bu Yağmur Hiç Dinmez

2014 Man Booker Ödülü Adayı

Hikâyelerimizden ibaretiz. Hayatta kalmak ya da artık sadece sözlerde var olanları yaşatmaya devam etmek için hikâyelerimizi anlatıyoruz.

Ruthie Swain bir gün okulda bayılır ve yatağa mahkûm kalır. Doktorlara göre bir hastalığı vardır ama Ruth'un asıl derdi başkadır. Ruth, ölen, şair babasını aramaktadır. Bu arayışta ona yardım edecek şeyler çoktur: Romanlar, Clare Bölgesi'ndeki nesillere yayılan aile tarihi, baba tarafından Swain'lerin somon balıkçılığı günlüklerinden şiirlere kadar birçok yazısı, anne tarafı olan MacCarroll'ların sözlü hikâyeleri…

Ruthie arayışını sürdürürken babasından kalan kitaplara da sığınır. Şair babanın kütüphanesi onun yatak odasına taşınıp yere istiflenir ve Ruthie hayatta olduğu sürece bütün kitapları okuyacağına yemin eder. Yağmurun pencerelerine vurduğu tavan arasında, Ruthie İrlanda'nın havası, nehirleri, neşesi ve hüznü hakkında yazdıkça yazar. Ortaya çıkarıp yeniden anlattığı hikâyeler o topraklara gömülü birçok nesli hayata döndürür. Belki bu hikâyeler Ruthie'yi de dünyaya geri döndürme gücüne sahiptir.

"Son derece etkileyici, Ruth'un ikiz kardeşiyle talihsiz çocukluk ilişkisini dokunaklı bir şekilde ele almış. Son bölümde gözyaşlarıma hâkim olamadım."
-Sunday Times-

"Bu yavaş yavaş ve tadı çıkarılarak okunması gereken bir kitap, ancak o zaman, güzel bir şiir gibi bütün değeri anlaşılır."
-Daily Express-
(Tanıtım Bülteninden)

2014 Man Booker Ödülü Adayı

Hikâyelerimizden ibaretiz. Hayatta kalmak ya da artık sadece sözlerde var olanları yaşatmaya devam etmek için hikâyelerimizi anlatıyoruz.

Ruthie Swain bir gün okulda bayılır ve yatağa mahkûm kalır. Doktorlara göre bir hastalığı vardır ama Ruth'un asıl derdi başkadır. Ruth, ölen, şair babasını aramaktadır. Bu arayışta ona yardım edecek şeyler çoktur: Romanlar, Clare Bölgesi'ndeki nesillere yayılan aile tarihi, baba tarafından Swain'lerin somon balıkçılığı günlüklerinden şiirlere kadar birçok yazısı, anne tarafı olan MacCarroll'ların sözlü hikâyeleri…

Ruthie arayışını sürdürürken babasından kalan kitaplara da sığınır. Şair babanın kütüphanesi onun yatak odasına taşınıp yere istiflenir ve Ruthie hayatta olduğu sürece bütün kitapları okuyacağına yemin eder. Yağmurun pencerelerine vurduğu tavan arasında, Ruthie İrlanda'nın havası, nehirleri, neşesi ve hüznü hakkında yazdıkça yazar. Ortaya çıkarıp yeniden anlattığı hikâyeler o topraklara gömülü birçok nesli hayata döndürür. Belki bu hikâyeler Ruthie'yi de dünyaya geri döndürme gücüne sahiptir.

"Son derece etkileyici, Ruth'un ikiz kardeşiyle talihsiz çocukluk ilişkisini dokunaklı bir şekilde ele almış. Son bölümde gözyaşlarıma hâkim olamadım."
-Sunday Times-

"Bu yavaş yavaş ve tadı çıkarılarak okunması gereken bir kitap, ancak o zaman, güzel bir şiir gibi bütün değeri anlaşılır."
-Daily Express-
(Tanıtım Bülteninden)