Bütün Zamanlar

Gerçekle düşün, geçmişle bugünün iç içe geçtiği bir roman Bütün Zamanlar. İçinde bulunduğumuz siyasal, ekonomik, kültürel kirlenmeyi incelerken, tarih boyunca iktidar olmak için ülkesini ve halkını kurtarmak adına öz kardeşlerini, oğullarını boğduran sultanlardan idam sehpalarına; kardeş kavgalarından küreselleşen bir dünyaya uzanıyor. Daha çok Kanuni Sultan Süleyman dönemi ile günümüz Türkiyesi değişik göndermelerle anlatılırken, son yıllarda kurtarıcı olduğunu ileri sürerek siyaset sahnesinde dolaşan pek çok tanıdık ada da bolca yer veriliyor. Osmanlıların Hindistandaki Gücerat Prensliğine yardım etmesiyle başlayan olaylar, Gücerat Prensi Bürhânın İstanbuldan bir daha geri dönmemesiyle gelişiyor, günümüz Türkiyesine kadar uzanıyor. Yakın geçmişimizden pek çok ünlü siyasetçinin ve devlet adamının kurmaca kahramanlarla birleştirilerek yansıtıldığı Bütün Zamanlar, ulusal-evrensel çerçevedeki yeni açılımlara, küreselleşmeye ve küreselleşmenin bir sonucu olan yabancılaşmaya, yerel renkleri yitirmeye, hatta insanın özünden uzaklaşmasına eleştirel bir bakışla yaklaşıyor. Burhan Günel, son derece farklı ve sıradışı bir romanla okur karşısında.

Gerçekle düşün, geçmişle bugünün iç içe geçtiği bir roman Bütün Zamanlar. İçinde bulunduğumuz siyasal, ekonomik, kültürel kirlenmeyi incelerken, tarih boyunca iktidar olmak için ülkesini ve halkını kurtarmak adına öz kardeşlerini, oğullarını boğduran sultanlardan idam sehpalarına; kardeş kavgalarından küreselleşen bir dünyaya uzanıyor. Daha çok Kanuni Sultan Süleyman dönemi ile günümüz Türkiyesi değişik göndermelerle anlatılırken, son yıllarda kurtarıcı olduğunu ileri sürerek siyaset sahnesinde dolaşan pek çok tanıdık ada da bolca yer veriliyor. Osmanlıların Hindistandaki Gücerat Prensliğine yardım etmesiyle başlayan olaylar, Gücerat Prensi Bürhânın İstanbuldan bir daha geri dönmemesiyle gelişiyor, günümüz Türkiyesine kadar uzanıyor. Yakın geçmişimizden pek çok ünlü siyasetçinin ve devlet adamının kurmaca kahramanlarla birleştirilerek yansıtıldığı Bütün Zamanlar, ulusal-evrensel çerçevedeki yeni açılımlara, küreselleşmeye ve küreselleşmenin bir sonucu olan yabancılaşmaya, yerel renkleri yitirmeye, hatta insanın özünden uzaklaşmasına eleştirel bir bakışla yaklaşıyor. Burhan Günel, son derece farklı ve sıradışı bir romanla okur karşısında.