Avrupa Birliği ve geleceği, Türkiyenin olduğu kadar, görünüşe bakılırsa daha da fazlasıyla Avrupalıların gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Sorunun temelinde Avrupa Birliğinin, Helenistik çağa dek uzanan, Ortaçağ Hıristiyan yazarlarında dile gelen ve özellikle aydınlanma dönemi düşünürlerinin hararetle savunup geliştirdikleri, İkinci Dünya Savaşı sürecinde Nazizme ve savaşa karşı direnişçilerin sahiplendiği, Avrupa halklarının bütünleşmesi idealini, ne kadar temsil ettiği endişesi bulunmaktadır. Enis Coşkunun hazırladığı kitap bir yönüyle bu sorunu tartışırken, Türkiyenin aday olduğu Avrupa Birliği nedir, sorusuna derli toplu bir ışık tutmaktadır.
Avrupa Birliği ve geleceği, Türkiyenin olduğu kadar, görünüşe bakılırsa daha da fazlasıyla Avrupalıların gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Sorunun temelinde Avrupa Birliğinin, Helenistik çağa dek uzanan, Ortaçağ Hıristiyan yazarlarında dile gelen ve özellikle aydınlanma dönemi düşünürlerinin hararetle savunup geliştirdikleri, İkinci Dünya Savaşı sürecinde Nazizme ve savaşa karşı direnişçilerin sahiplendiği, Avrupa halklarının bütünleşmesi idealini, ne kadar temsil ettiği endişesi bulunmaktadır. Enis Coşkunun hazırladığı kitap bir yönüyle bu sorunu tartışırken, Türkiyenin aday olduğu Avrupa Birliği nedir, sorusuna derli toplu bir ışık tutmaktadır.