Büyük Ayrılık, Kurtuluş Savaşı öncesinde Foça-Ayvalık-Midilli üçgeninde yaşanan ve Egenin her iki yakasında oturan iki halkın belleklerinde derin izler bırakan olayları gerçekçi ve son derece yalın bir dille anlatıyor.Yirminci yüzyıla malî açıdan Düyunu Umumiyenin yönetiminde giren Osmanlı İmparatorluğu, yanlış yönetimler yüzünden çöküşünün son aşamasına gelmiştir. Ülke içindeki azınlıkların kazandığı imtiyazlı durum, giderek iç dengeleri de değiştirmiştir.Hinterlandı nedeniyle, liman kenti İzmir ve başta Foça olmak üzere çevresi, imparatorluğun dünyaya açılan en zengin ticaret kapısıdır. Bu çerçevede, ticaretle uğraşan Anadolu, özellikle de Ege Rumları, iç içe yaşadıkları Türklere göre, ekonomik hayatta daha ön plandadır.Büyük Ayrılıkta her şey, bağları, bahçeleri ve tarımsal alanlarıyla son derece verimli bir Ege kasabası olan 1900lü yıllar Foçasında başlıyor. Mutlakıyet başlıklı ilk bölümde yazar, Foçanın tarihsel, kültürel ekonomik özellikleriyle gündelik yaşamından canlı ve renkli sahneler aktarır. Merkezî otoritenin zayıflığını fırsat bilen Türk ve Rum eşkıyadan, Sultan II. Abdülhamiti devirme planları yapan gizli İttihat ve Terakki örgütü de medet ummaktadır.Meşrutiyet başlıklı ikinci bölümde ise iç iktidar kavga ve çatışmalarının imparatorluğun hassas bölgelerindeki yansımaları, Osmanlı yönetimine karşı bağımsızlıkçı ayaklanmalar ve çözülmenin ilk işaretleri anlatılır. Romana adını veren Büyük Ayrılık başlıklı üçüncü bölümde ise Birinci Dünya Savaşı ve onu izleyen Kurtuluş Savaşıyla başlayıp günümüze kadar süren Türkler ile Rumların büyük kopuşunun öyküsü yer alır. Büyük Ayrılık, çok sayıda yazılı belge, yayımlanmamış anı ve sözlü tarih tekniğiyle düzenlenmiş, çok sayıda tanıkla yapılmış konuşmalardan derlenen gerçeğe dayanarak kurgulanmış bir tarihî romandır.
Büyük Ayrılık, Kurtuluş Savaşı öncesinde Foça-Ayvalık-Midilli üçgeninde yaşanan ve Egenin her iki yakasında oturan iki halkın belleklerinde derin izler bırakan olayları gerçekçi ve son derece yalın bir dille anlatıyor.Yirminci yüzyıla malî açıdan Düyunu Umumiyenin yönetiminde giren Osmanlı İmparatorluğu, yanlış yönetimler yüzünden çöküşünün son aşamasına gelmiştir. Ülke içindeki azınlıkların kazandığı imtiyazlı durum, giderek iç dengeleri de değiştirmiştir.Hinterlandı nedeniyle, liman kenti İzmir ve başta Foça olmak üzere çevresi, imparatorluğun dünyaya açılan en zengin ticaret kapısıdır. Bu çerçevede, ticaretle uğraşan Anadolu, özellikle de Ege Rumları, iç içe yaşadıkları Türklere göre, ekonomik hayatta daha ön plandadır.Büyük Ayrılıkta her şey, bağları, bahçeleri ve tarımsal alanlarıyla son derece verimli bir Ege kasabası olan 1900lü yıllar Foçasında başlıyor. Mutlakıyet başlıklı ilk bölümde yazar, Foçanın tarihsel, kültürel ekonomik özellikleriyle gündelik yaşamından canlı ve renkli sahneler aktarır. Merkezî otoritenin zayıflığını fırsat bilen Türk ve Rum eşkıyadan, Sultan II. Abdülhamiti devirme planları yapan gizli İttihat ve Terakki örgütü de medet ummaktadır.Meşrutiyet başlıklı ikinci bölümde ise iç iktidar kavga ve çatışmalarının imparatorluğun hassas bölgelerindeki yansımaları, Osmanlı yönetimine karşı bağımsızlıkçı ayaklanmalar ve çözülmenin ilk işaretleri anlatılır. Romana adını veren Büyük Ayrılık başlıklı üçüncü bölümde ise Birinci Dünya Savaşı ve onu izleyen Kur... tümünü göster