Çöküşe giden beş yıl içerisinde, piyasaya girmek isteyen saf yatırımcılar inanılmaz miktarda borca girmişler ve sistematik olarak Wall Street ve hisse senedi borsası tarafından büyük oranda aldatılmışlardı. (...) Ticaret Bakanlığından bir uzman, şahlanan 20ler sırasında Amerika Birleşik Devletlerinde satılan 50 milyar $ değerindeki hisse senedinin yaklaşık yarısının değersiz olduğunu belirtmişti. (...) 21 Ekim Pazartesi günü altı milyonun üzerinde hisse el değiştirdi. Bu, New York Borsası tarihinde gerçekleşen en geniş hacimli üçüncü el değiştirmeydi. ... 23 Ekim Çarşamba günü, piyasanın toplam değeri yüzde 4.6 daha düşmüştü. (...) 24 Ekim Perşembe günü Amerika genelinde soğukkanlılığını koruyabilen tek bir borsa simsarı, banker, komisyoncu ya da hissedar kalmadığı söylenebilir. O sabah, New York Borsası açıldığı anda ülke nefesini tutmuştu. (...) Saat on bir olduğunda, New York Borsası salonunda yaşanan panik hali, ülkedeki tüm takas işlemlerine ve Kanada sınırı ötesinde, Toronto ve Montrealdeki alım satıma da yansımıştı...Milyonlarca insanın tasarrufunun yok olduğu, servetlerin yitirildiği, şirketlerin battığı, hayallerin yıkıldığı ve sonrasında dünyanın Büyük Buhran olarak anılacak döneme girdiği 24 Ekim 1929 Wall Street felaketini hazırlayan nedenleri ve Çöküş sonrası yaşanan tüm gelişmeleri; o döneme tanıklık eden işadamlarının, bankacıların, ekonomistlerin, yöneticilerin ve sıradan insanların anılarından, gazete arşivlerinden, günlüklerden ve diğer kaynaklardan derleyerek kaleme alan Selwyn Parker, bugüne dek 1929 kriziyle ilgili yazılmış en kapsamlı çalışmalardan birine imza atmış. Büyük Çöküş, işsiz ve aç milyonlarca insanın iş bulma ümidiyle yollara döküldüğü, hükümetlerin çöktüğü, radikal politik görüşlerin güçlendiği bu dönemi ekonomik, politik, sosyolojik ve psikolojik açıdan gözler önüne seriyor. Kitap, felaket öykülerinden öte, Çöküş sonrası yaşanan ekonomik bunalım sırasında ekonomisini güçlendirmeyi başarmış Japonya, İsveç, Hindistan, Çin gibi ülkelerin başarı öykülerini anlatıyor, krizi fırsata çeviren sektörleri analiz ediyor. Krizin aktörlerini, yaşam öyküleri, kişilikleri, hayata bakış açılarıyla değerlendirerek aktaran Büyük Çöküş, dünyanın yaşadığı bu döneme dair tüm merakınızı giderecek nitelikte bir çalışma. Büyük Çöküş, güncelliğini yitirmek bir yana, günümüzde yaşanan ekonomik durumla kurulan bağ nedeniyle tekrar gündemimize yerleşen 1929 Krizinin yanı sıra, yazarın iki dönemi karşılaştırdığı ve 1929 krizinden
Çöküşe giden beş yıl içerisinde, piyasaya girmek isteyen saf yatırımcılar inanılmaz miktarda borca girmişler ve sistematik olarak Wall Street ve hisse senedi borsası tarafından büyük oranda aldatılmışlardı. (...) Ticaret Bakanlığından bir uzman, şahlanan 20ler sırasında Amerika Birleşik Devletlerinde satılan 50 milyar $ değerindeki hisse senedinin yaklaşık yarısının değersiz olduğunu belirtmişti. (...) 21 Ekim Pazartesi günü altı milyonun üzerinde hisse el değiştirdi. Bu, New York Borsası tarihinde gerçekleşen en geniş hacimli üçüncü el değiştirmeydi. ... 23 Ekim Çarşamba günü, piyasanın toplam değeri yüzde 4.6 daha düşmüştü. (...) 24 Ekim Perşembe günü Amerika genelinde soğukkanlılığını koruyabilen tek bir borsa simsarı, banker, komisyoncu ya da hissedar kalmadığı söylenebilir. O sabah, New York Borsası açıldığı anda ülke nefesini tutmuştu. (...) Saat on bir olduğunda, New York Borsası salonunda yaşanan panik hali, ülkedeki tüm takas işlemlerine ve Kanada sınırı ötesinde, Toronto ve Montrealdeki alım satıma da yansımıştı...Milyonlarca insanın tasarrufunun yok olduğu, servetlerin yitirildiği, şirketlerin battığı, hayallerin yıkıldığı ve sonrasında dünyanın Büyük Buhran olarak anılacak döneme girdiği 24 Ekim 1929 Wall Street felaketini hazırlayan nedenleri ve Çöküş sonrası yaşanan tüm gelişmeleri; o döneme tanıklık eden işadamlarının, bankacıların, ekonomistlerin, yöneticilerin ve sıradan insanların anılarından, gazete arşivlerinden, günlüklerden ve diğer kaynaklardan derleyer... tümünü göster