Büyük felsefi kuramlar, genellikle günlük şeyleri izlemekle başladı.Manfred Geier, somut nesnelerin büyük fikirleri nasıl ateşlediğini ve büyük filozofların bu ateşin ortasında kalışını anlatıyor. Bu kitap, hem modern düşünce tarihi geleneklerine özgün bir giriş, hem de tüm felsefenin şaşkınlık duygusuyla başlamış olduğunun bir kanıtı!
Önemli bir şeyi kaybetmişlerdi. Onun yerine şey"leri sevdiler.Büyük filozofların küçük şey"leri, kendi arzularının kopup ayrılmış parçalarıydı. Goethe'nin çok yaşlandığında bile yanından ayırmadığı yelpaze palmiyesi; Marx'ın değişim değeri soyutlamasına aykırı olan, duyusal bir tecrübe beklentisini yazdığı tahta masa; Freud'un var olan ve yok olan anneyi sembolize ettiğini düşündüğü küçük torununun tahta makarası; karanlığında ruhun gizemi saklı olan Wittgenstein'ın kutusu; Popper'ı kaybolmuş belirliliği aramaya kışkırtan, içi sıvı dolu cam bir bardak;bir tahta nefesli çalgı ve bir pipo.
Büyük felsefi kuramlar, genellikle günlük şeyleri izlemekle başladı.Manfred Geier, somut nesnelerin büyük fikirleri nasıl ateşlediğini ve büyük filozofların bu ateşin ortasında kalışını anlatıyor. Bu kitap, hem modern düşünce tarihi geleneklerine özgün bir giriş, hem de tüm felsefenin şaşkınlık duygusuyla başlamış olduğunun bir kanıtı!
Önemli bir şeyi kaybetmişlerdi. Onun yerine şey"leri sevdiler.Büyük filozofların küçük şey"leri, kendi arzularının kopup ayrılmış parçalarıydı. Goethe'nin çok yaşlandığında bile yanından ayırmadığı yelpaze palmiyesi; Marx'ın değişim değeri soyutlamasına aykırı olan, duyusal bir tecrübe beklentisini yazdığı tahta masa; Freud'un var olan ve yok olan anneyi sembolize ettiğini düşündüğü küçük torununun tahta makarası; karanlığında ruhun gizemi saklı olan Wittgenstein'ın kutusu; Popper'ı kaybolmuş belirliliği aramaya kışkırtan, içi sıvı dolu cam bir bardak;bir tahta nefesli çalgı ve bir pipo.
2013 tarihinde, İnkılâp Kitabevi tarafından yayınlandı