Büyülü Saray Yok

Büyülü Saray Yok, bugün dünyada en etkili ama belki de mahiyeti en az anlaşılmış aktif örgütlerden biri olan Birleşmiş Milletler’in kökenlerinin ve kuruluş aşamasındaki gelişim seyrinin izlerini sürüyor. Özellikle Karanlık Kıta’yla adından övgüyle söz ettiren tanınmış tarihçi Mark Mazower, BM’nin ideolojik kökenleri, ilk dönem tarihi ve dünya olaylarındaki değişen rolü üzerine çarpıcı, özgün bir yorum ortaya koyarak, bizleri BM’nin yeni ve barışçıl bir küresel düzenin bekçisi olarak II. Dünya Savaşı’nın küllerinden mucize eseri doğduğu biçimindeki yaygın miti bir kenara bırakmaya zorluyor.

Mazower BM’nin kuruluşunu parlak bir anlatımla gözler önüne seriyor. BM’nin yaratıcılarının, imparatorluk çıkarlarını koruyacak bir dünya örgütünü nasıl kurguladıklarını, bununla birlikte; savaş sonrasında ulusal egemenliğin yeniden olumlânmasının ve Hindistan ile diğer eski sömürge güçlerinin beklenmedik yükselişinin bu kurguyu nasıl kesinkes yeniden şekillendirdiğini gösteriyor. Mazower bu hikâyeyi belli bazı kişiliklerin çatışmaları üzerinden anlatıyor: BM’yi eski emperyal ve ırka dayalı düzeni koruyacak bir araç olarak gören Güney Afrikalı devlet adamı Jan Smuts; BM’nin soykırım ve diğer kıyımlarla nasıl mücadele etmesi gerektiği konusunda ayrı düşen Yahudi entelektüeller Raphael Lemkin ve Joseph Schechtman; ve BM’nin bir imparatorluk aygıtından, imparatorluğa son veren bir foruma dönüşmesinde katkısı olan Hindistan’ın ilk başbakanı Cavaharlal Nehru.

Hayati önem taşıyan bu dünya örgütünün ilk dönem gelişiminin bugün çokça ihtiyaç duyulan bir tarihsel değerlendirmesi olan Büyülü Saray Yok, BM’nin kökleri üzerinde nasıl yeşerdiğini ve günümüze ayak uydurmak için ne kadar olağanüstü bir esneklik gösterdiğini gözler önüne seriyor.

"Kuşağının en değerli tarihçilerinden biri."
-New York Review of Books-

"En iyi 20. yüzyıl Avrupa tarihçisi."
-Jonathan Keates-, Times Literary Supplement

"Büyük bir şevk, gayret ve içgörüyle anlatılmış kapsayıcı bir hikâye. Mazower savaş sonrası uluslararası kurumların büyük kutsal tiranlıklarının ideolojik temellerinin özgün ve rahatsız edici bir resmini sunuyor. Büyülü Saray Yok, BM’nin geleceği üzerine süren kavganın ne olabileceği üzerine en çok tartışılan kitap olacaktır."
-Sunil Khilnani-, The Idea of India kitabının yazarı.

Büyülü Saray Yok, bugün dünyada en etkili ama belki de mahiyeti en az anlaşılmış aktif örgütlerden biri olan Birleşmiş Milletler’in kökenlerinin ve kuruluş aşamasındaki gelişim seyrinin izlerini sürüyor. Özellikle Karanlık Kıta’yla adından övgüyle söz ettiren tanınmış tarihçi Mark Mazower, BM’nin ideolojik kökenleri, ilk dönem tarihi ve dünya olaylarındaki değişen rolü üzerine çarpıcı, özgün bir yorum ortaya koyarak, bizleri BM’nin yeni ve barışçıl bir küresel düzenin bekçisi olarak II. Dünya Savaşı’nın küllerinden mucize eseri doğduğu biçimindeki yaygın miti bir kenara bırakmaya zorluyor.

Mazower BM’nin kuruluşunu parlak bir anlatımla gözler önüne seriyor. BM’nin yaratıcılarının, imparatorluk çıkarlarını koruyacak bir dünya örgütünü nasıl kurguladıklarını, bununla birlikte; savaş sonrasında ulusal egemenliğin yeniden olumlânmasının ve Hindistan ile diğer eski sömürge güçlerinin beklenmedik yükselişinin bu kurguyu nasıl kesinkes yeniden şekillendirdiğini gösteriyor. Mazower bu hikâyeyi belli bazı kişiliklerin çatışmaları üzerinden anlatıyor: BM’yi eski emperyal ve ırka dayalı düzeni koruyacak bir araç olarak gören Güney Afrikalı devlet adamı Jan Smuts; BM’nin soykırım ve diğer kıyımlarla nasıl mücadele etmesi gerektiği konusunda ayrı düşen Yahudi entelektüeller Raphael Lemkin ve Joseph Schechtman; ve BM’nin bir imparatorluk aygıtından, imparatorluğa son veren bir foruma dönüşmesinde katkısı olan Hindistan’ın ilk başbakanı Cavaharlal Nehru.

Hayati önem taşıyan bu dünya ö... tümünü göster