Çanakkale, Birinci Dünya Savaşı’nın belki de en etkileyici cephesiydi. Sonuçlarıyla harbin geleceğini şekillendiren, birçok ünlü komutanı tarih sahnesine sokan; rejimlerin yıkılmasına, haritaların değişmesine, dünyanın yeniden biçimlenmesine doğrudan etkisi olan Çanakkale Savaşı tarihe birçok yönüyle geçti.
Şimdi, Çanakkale Savaşı’nın bambaşka yönlerini de keşfediyor tarihçiler, araştırmacılar. Hem de bir asır öncesine ait, bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış belgeler ışığında. İşte o belgelerden bazıları… Çanakkale 1915 Vatikan Gizli Arşiv Belgeleri Işığında Frank Coffee Vak’ası adlı çalışma ile savaşın insani yönü ile karşılaşıyoruz….
Çanakkale Savaşı’nı yakından takip eden Papalık ile İstanbul Temsilcisi Monsenyör Dolci arasındaki yazışmalar; kayıp asker ailelerinin, ölen yakınlarının mezarları hakkında bilgi edinmek için Papa 15. Benoit’e başvurmasıyla hız kazanıyor.
Harp, en sıcak haliyle devam ederken, Harbiye Nazırı Enver Paşa, mezarlara gereken saygının gösterilmesi için generallerine emir veriyor, kimi zaman ise bizzat devreye giriyor. Bir yandan da İngiltere, Fransa ve Avusturalya’dan, gözü yaşlı ailelerden gelen talepler istikametinde mezar aramaları başlıyor. Bütün bu mektuplaşma ve yazışma trafiği içinde genç bir Anzak teğmenin hikâyesi dikkat çekiyor: Frank Matthew Coffee. Savaşın hem acı, hem de insanî yönlerini sinematografik bir tatla anlatıyor.
Çanakkale, Birinci Dünya Savaşı’nın belki de en etkileyici cephesiydi. Sonuçlarıyla harbin geleceğini şekillendiren, birçok ünlü komutanı tarih sahnesine sokan; rejimlerin yıkılmasına, haritaların değişmesine, dünyanın yeniden biçimlenmesine doğrudan etkisi olan Çanakkale Savaşı tarihe birçok yönüyle geçti.
Şimdi, Çanakkale Savaşı’nın bambaşka yönlerini de keşfediyor tarihçiler, araştırmacılar. Hem de bir asır öncesine ait, bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış belgeler ışığında. İşte o belgelerden bazıları… Çanakkale 1915 Vatikan Gizli Arşiv Belgeleri Işığında Frank Coffee Vak’ası adlı çalışma ile savaşın insani yönü ile karşılaşıyoruz….
Çanakkale Savaşı’nı yakından takip eden Papalık ile İstanbul Temsilcisi Monsenyör Dolci arasındaki yazışmalar; kayıp asker ailelerinin, ölen yakınlarının mezarları hakkında bilgi edinmek için Papa 15. Benoit’e başvurmasıyla hız kazanıyor.
Harp, en sıcak haliyle devam ederken, Harbiye Nazırı Enver Paşa, mezarlara gereken saygının gösterilmesi için generallerine emir veriyor, kimi zaman ise bizzat devreye giriyor. Bir yandan da İngiltere, Fransa ve Avusturalya’dan, gözü yaşlı ailelerden gelen talepler istikametinde mezar aramaları başlıyor. Bütün bu mektuplaşma ve yazışma trafiği içinde genç bir Anzak teğmenin hikâyesi dikkat çekiyor: Frank Matthew Coffee. Savaşın hem acı, hem de insanî yönlerini sinematografik bir tatla anlatıyor.
Karton Cilt, 267 sayfa
Ağustos2014 tarihinde, İ.B.B. Kültür A.Ş. Yayınları tarafından yayınlandı