"Çelebi! Bizi Unutma!"
Yüzyıllar öncesinden, Mevlana devrinden Türkçe olarak günümüze ulaşan bir hitap. Beton bloklar arasında kalan bir yıkık çeşme kitabesi; Beykoz Akbaba köyünde, İstanbul'daki ortaçağımızın simgesi sayılarak el üstünde tutulması gerekirken, unutulan Akbaba mezarı.
Cerrahpaşa Bahçesinde Hüseyin Lamekani Mezarı. Tevfik Fikret, Abdülhak Hamit, Muallim Naci, Aka Gündüz. O kadar hayal bize "Çelebi, Bizi Unutma!" diye sesleniyor ki.
"Boşversene" cevabı ile ya hiç oralı olmuyoruz, yahut çok defa içi boş olan ihtifaller ile onları unutmadığımızı sanıyoruz.
Bu kitap bir çare arama kitabı değil, sadece kitap şeklinde bir "Külbe-I Ahzan"dır.
"Çelebi! Bizi Unutma!"
Yüzyıllar öncesinden, Mevlana devrinden Türkçe olarak günümüze ulaşan bir hitap. Beton bloklar arasında kalan bir yıkık çeşme kitabesi; Beykoz Akbaba köyünde, İstanbul'daki ortaçağımızın simgesi sayılarak el üstünde tutulması gerekirken, unutulan Akbaba mezarı.
Cerrahpaşa Bahçesinde Hüseyin Lamekani Mezarı. Tevfik Fikret, Abdülhak Hamit, Muallim Naci, Aka Gündüz. O kadar hayal bize "Çelebi, Bizi Unutma!" diye sesleniyor ki.
"Boşversene" cevabı ile ya hiç oralı olmuyoruz, yahut çok defa içi boş olan ihtifaller ile onları unutmadığımızı sanıyoruz.
Bu kitap bir çare arama kitabı değil, sadece kitap şeklinde bir "Külbe-I Ahzan"dır.
Karton Cilt, 236 sayfa
Ekim1990 tarihinde, İşaret Yayınları tarafından yayınlandı