Ama sonra sonra, ışıktan karanlığa, karanlıktan ışığa gidip gelmelerle geçen ve iki kelebek ömrü kadar süren bir zamanın ucunda, bir kurtarıcı gibi görüyor işkenceci avcısını ve içindeki sonsuzluğun bittiğini duyumsuyor; artık var mı yok mu onun için uçuyor ve avlıyor; uzun uzun uçmalardan, avlardan ona dönüyor; alıp başını gitmiyor eski günlerinin uçsuz bucaksız özgürlüğüne; bulutlara karışıp kanat vurmuyor.
Yorgun Sevda adlı son romanıyla 2009 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülünü alan İrfan Yalçından bu kez bir öykü kitabı. İrfan Yalçın son dönem öykülerini bir araya getirdiği Cellat Ağlıyorda yine gerçek insanî sorunlara eğiliyor. Toplumun her kesiminden insanların; kentlilerin, köylülerin, işçilerin, kadınların, çocukların öykülerini yakıcı üslubuyla ele alıyor. Onları çağdaş, yepyeni bir öykü anlayışının konuğu kılıyor.
Ama sonra sonra, ışıktan karanlığa, karanlıktan ışığa gidip gelmelerle geçen ve iki kelebek ömrü kadar süren bir zamanın ucunda, bir kurtarıcı gibi görüyor işkenceci avcısını ve içindeki sonsuzluğun bittiğini duyumsuyor; artık var mı yok mu onun için uçuyor ve avlıyor; uzun uzun uçmalardan, avlardan ona dönüyor; alıp başını gitmiyor eski günlerinin uçsuz bucaksız özgürlüğüne; bulutlara karışıp kanat vurmuyor.
Yorgun Sevda adlı son romanıyla 2009 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülünü alan İrfan Yalçından bu kez bir öykü kitabı. İrfan Yalçın son dönem öykülerini bir araya getirdiği Cellat Ağlıyorda yine gerçek insanî sorunlara eğiliyor. Toplumun her kesiminden insanların; kentlilerin, köylülerin, işçilerin, kadınların, çocukların öykülerini yakıcı üslubuyla ele alıyor. Onları çağdaş, yepyeni bir öykü anlayışının konuğu kılıyor.