Kalbin kanatlarıyla yolculuk! Fatih Okumuş okurunu cennet kokulu bir bahçeye davet ediyor. Bin bir güzellikteki çiçeklerden oluşan bir cennet bahçesine. Ve bu bahçeyi şöyle tarif ediyor: Birincisine münacat adını verdim. Allah ve Resulü kokanlar burada toplandı. İkincisine kalbiyyat adını verdim. Yanık kokulular burada toplandı. Üçüncüsüne nefsiyyat adını verdim. Bunlar, kokusunu hissedebilmek için hassas bir zevke sahip olmayı gerektirenlerdi. Dördüncüsüne İslâmiyyat adını verdim. Bunların rengi parlak, kokusu keskindi. Beşincisine edebiyyat adını verdim. Bunlar çiçek gibi değil; sanki kitap gibi, kütüphane gibi kokanlardı. Nihayet altıncısına ziyâdât adını verdim. Burada her biri kendine özgü kokan diğer çiçekleri topladım.
Kalbin kanatlarıyla yolculuk! Fatih Okumuş okurunu cennet kokulu bir bahçeye davet ediyor. Bin bir güzellikteki çiçeklerden oluşan bir cennet bahçesine. Ve bu bahçeyi şöyle tarif ediyor: Birincisine münacat adını verdim. Allah ve Resulü kokanlar burada toplandı. İkincisine kalbiyyat adını verdim. Yanık kokulular burada toplandı. Üçüncüsüne nefsiyyat adını verdim. Bunlar, kokusunu hissedebilmek için hassas bir zevke sahip olmayı gerektirenlerdi. Dördüncüsüne İslâmiyyat adını verdim. Bunların rengi parlak, kokusu keskindi. Beşincisine edebiyyat adını verdim. Bunlar çiçek gibi değil; sanki kitap gibi, kütüphane gibi kokanlardı. Nihayet altıncısına ziyâdât adını verdim. Burada her biri kendine özgü kokan diğer çiçekleri topladım.