Chancellor, İngiliz bandıralı, üç direkli, yelkenli bir gemidir. Gemiye Charleston Limanından J.R. Kazallon isimli bir yolcu biner. Kazallon, gemiye bindiği tarih...olan 27 Eylül 1869dan başlayarak her şeyi saati saatine kaleme almaya başlar. Günlüğe 27 Ocam 1870de düşülen son not şöyledir:Charlestondan gemiye binen otuz iki kişiden geri ki bunlar dokuz yolcu ve yirmi üç denizciydi beş yolcu ve altı denizci, yani toplam olarak on bir kişi kalmıştı. Bunlar Chancellordan sağ kalanlar. Otuz iki kişiyle başlayan bu yolculuk neden on bir kişiyle tamamlanabilmiştir? Yolcuların ve mürettebatın başına hangi korkunç olaylar gelmiştir? Chancellor, bir yolcunun günlüğüne düştüğü notlar üzerinden bize tüm yaşananları aktarıyor.Bu kitapta Jules Verne gerçekliğin sınırlarını zorluyor. Kaskatı, acımasız gerçeği yaşatıyor bize.Chancellorda, insanın insanla ve doğayla olan kavgasının hiçbir kural tanımadığına tanık oluyoruz.
Chancellor, İngiliz bandıralı, üç direkli, yelkenli bir gemidir. Gemiye Charleston Limanından J.R. Kazallon isimli bir yolcu biner. Kazallon, gemiye bindiği tarih...olan 27 Eylül 1869dan başlayarak her şeyi saati saatine kaleme almaya başlar. Günlüğe 27 Ocam 1870de düşülen son not şöyledir:Charlestondan gemiye binen otuz iki kişiden geri ki bunlar dokuz yolcu ve yirmi üç denizciydi beş yolcu ve altı denizci, yani toplam olarak on bir kişi kalmıştı. Bunlar Chancellordan sağ kalanlar. Otuz iki kişiyle başlayan bu yolculuk neden on bir kişiyle tamamlanabilmiştir? Yolcuların ve mürettebatın başına hangi korkunç olaylar gelmiştir? Chancellor, bir yolcunun günlüğüne düştüğü notlar üzerinden bize tüm yaşananları aktarıyor.Bu kitapta Jules Verne gerçekliğin sınırlarını zorluyor. Kaskatı, acımasız gerçeği yaşatıyor bize.Chancellorda, insanın insanla ve doğayla olan kavgasının hiçbir kural tanımadığına tanık oluyoruz.
Bir yolcunun Chancellor isimli bir gemide tuttuğu notlarını okuduğumuz kitapta, sonlara doğru inanılmaz rahatsızlık hissettim. Gelişen olayla, yaşanan çaresizlikler sonucunda kitabın son kısımları bana ızdırap gibi geldi. Bir an önce bitsin istedim.
331 sayfa