Nobel Edebiyat ödüllü yazar Maurice Maeterlinck'in ünlü doğa denemesi Çiçeklerin Zekâsı, tüm okurlar için bilimsel bilgiyi edebiyata dahil etme konusundaki coşkulu girişimi temsil ediyor. Özgün bir anlatım gücüyle yazan Maeterlinck, çiçeklerin bilgi sahibi olmadan düşünebilme gücüne, bir tür zekâ teşkil eden kapasiteye sahip olduğunu öne sürüyor. Bu eser, edebiyat ile bilim arasındaki yaratıcı karşılaşmaların yanı sıra insanlığın dünyayla ilişkisi hakkındaki güncel tartışmalardan heyecan duyanlara keyifli bir okuma serüveni sunuyor. "Uysal, sessiz, itaatkâr, dalgın görünen, kendi halinde ve kaderine boyun eğdiğini düşündüğümüz bitki alemi, aslında tam tersine kadere karşı en inatçı ve ateşli başkaldırıyı simgeler. Bitkiyi besleyen temel organ olan kökleri ayrılmaz bir şekilde toprağa bağlıdır. Yaşamda bizi zorlayan muazzam yasalardan hangisinin omuzlarımıza en büyük baskıyı yaptığını keşfetmek, bizim için zor olsa da, bitkiler için böyle değildir; bu yasa, bitkiyi doğumundan ölümüne kadar hareketsizliğe mahkum eden yasadır. Bu yüzden yaşam mücadelesinde bitki, çabalarını ilk nereye yoğunlaştıracağını bizden daha iyi bilir.
Sonrasında çiçeğinin ışığında serpilip olgunlaşmak ve organize olmak için köklerinin karanlığından yükselen saplantılı direnç, eşsiz bir gösteri sunar. Bu direnç, kendisini tek bir amaca ulaşmaya adamıştır: Yeraltındaki kaderinden yukarıya çıkmak, kurtulmak, ağır ve kasvetli yasaya başkaldırmak, serbest kalmak, kendisini sınırlayan dar tabakayı delmek, icat ederek ya da kanatlı canlılardan yardım isteyerek olabildiğince uzaklara gitmek, kaderinin onu hapsettiği alanın dışına çıkmak, başka bir âleme yaklaşmak, hareketli ve canlı bir dünyaya girmek…"
Nobel Edebiyat ödüllü yazar Maurice Maeterlinck'in ünlü doğa denemesi Çiçeklerin Zekâsı, tüm okurlar için bilimsel bilgiyi edebiyata dahil etme konusundaki coşkulu girişimi temsil ediyor. Özgün bir anlatım gücüyle yazan Maeterlinck, çiçeklerin bilgi sahibi olmadan düşünebilme gücüne, bir tür zekâ teşkil eden kapasiteye sahip olduğunu öne sürüyor. Bu eser, edebiyat ile bilim arasındaki yaratıcı karşılaşmaların yanı sıra insanlığın dünyayla ilişkisi hakkındaki güncel tartışmalardan heyecan duyanlara keyifli bir okuma serüveni sunuyor. "Uysal, sessiz, itaatkâr, dalgın görünen, kendi halinde ve kaderine boyun eğdiğini düşündüğümüz bitki alemi, aslında tam tersine kadere karşı en inatçı ve ateşli başkaldırıyı simgeler. Bitkiyi besleyen temel organ olan kökleri ayrılmaz bir şekilde toprağa bağlıdır. Yaşamda bizi zorlayan muazzam yasalardan hangisinin omuzlarımıza en büyük baskıyı yaptığını keşfetmek, bizim için zor olsa da, bitkiler için böyle değildir; bu yasa, bitkiyi doğumundan ölümüne kadar hareketsizliğe mahkum eden yasadır. Bu yüzden yaşam mücadelesinde bitki, çabalarını ilk nereye yoğunlaştıracağını bizden daha iyi bilir.
Sonrasında çiçeğinin ışığında serpilip olgunlaşmak ve organize olmak için köklerinin karanlığından yükselen saplantılı direnç, eşsiz bir gösteri sunar. Bu direnç, kendisini tek bir amaca ulaşmaya adamıştır: Yeraltındaki kaderinden yukarıya çıkmak, kurtulmak, ağır ve kasvetli yasaya başkaldırmak, serbest kalmak, kendisini sınırlayan dar tabakayı... tümünü göster
Karton Cilt, 1. baskı, 160 sayfa
Eylül2020 tarihinde, Ketebe Yayınevi tarafından yayınlandı