Christoph Türcke, düşünme yetisinin erkeklerde ve kadınlarda başka başka mı olduğu, yıkıcı potansiyeller taşıyan aklın salt erkeklere mi özgü olduğu gibi soruları, kolaycı ve basmakalıp yollara başvurmadan irdeliyor. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel dönüm noktalarında, en soyut felsefi kavramlaştırmaların bile, cinsiyetlerarası savaşımın o anki konumunu yansıttığını gösteriyor. Teoloji eleştirisi ve Frankfurt Okulu üzerine de çalışmaları olan Türckenin bu çalışması tüm felsefe tarihini, cinsiyetlerarası ilişkiler boyutunu da katarak, eleştirel bir gözle yeniden okumamıza yardımcı olacak derinlikli bir düşünce ürünü niteliğinde.
Christoph Türcke, düşünme yetisinin erkeklerde ve kadınlarda başka başka mı olduğu, yıkıcı potansiyeller taşıyan aklın salt erkeklere mi özgü olduğu gibi soruları, kolaycı ve basmakalıp yollara başvurmadan irdeliyor. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel dönüm noktalarında, en soyut felsefi kavramlaştırmaların bile, cinsiyetlerarası savaşımın o anki konumunu yansıttığını gösteriyor. Teoloji eleştirisi ve Frankfurt Okulu üzerine de çalışmaları olan Türckenin bu çalışması tüm felsefe tarihini, cinsiyetlerarası ilişkiler boyutunu da katarak, eleştirel bir gözle yeniden okumamıza yardımcı olacak derinlikli bir düşünce ürünü niteliğinde.