Onlar ki; küfrün karanlıklanna birer güneş gibi doğmuşlardı... Çocuk çehrelerinde geleceğin aydınlığı, engin bakışlarında yüklenecekleri yüce hizmetin sorumluluğu vardı... Onlar ki; kapkara gecelerin şafağında ağardılar... Saçlarına ak bile düşmeden, asırlık ihtiyarlar gibi ağırdılar... Onlar ki; mazlumun acısını yüreklerinde duyanlardı. Onlar ki; nurlu ellerinde, suyu toprakla yuyanlardı. Onlar ki; ulu emre uyanlardı... Dilsizlerin sözü, görmeyenlerin gözü, insanlığın özüydü onlar... Kurtuluşun sesi, doğruluğun nefesi, Allah yolunun meşalesiydi onlar... O veliler ki; sabrı çile çile ören, görmediğimizi gören evliyânın büyüklerindendiler. Önce öz nefislerini yendiler... Onlar ki; çocukken de büyüktüler...
Onlar ki; küfrün karanlıklanna birer güneş gibi doğmuşlardı... Çocuk çehrelerinde geleceğin aydınlığı, engin bakışlarında yüklenecekleri yüce hizmetin sorumluluğu vardı... Onlar ki; kapkara gecelerin şafağında ağardılar... Saçlarına ak bile düşmeden, asırlık ihtiyarlar gibi ağırdılar... Onlar ki; mazlumun acısını yüreklerinde duyanlardı. Onlar ki; nurlu ellerinde, suyu toprakla yuyanlardı. Onlar ki; ulu emre uyanlardı... Dilsizlerin sözü, görmeyenlerin gözü, insanlığın özüydü onlar... Kurtuluşun sesi, doğruluğun nefesi, Allah yolunun meşalesiydi onlar... O veliler ki; sabrı çile çile ören, görmediğimizi gören evliyânın büyüklerindendiler. Önce öz nefislerini yendiler... Onlar ki; çocukken de büyüktüler...