Maksim Gorki'nin, edebi olgunluk çağı ürünlerinden olan Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim adlı otobiyografik üçlüsü, yazarın başeseri sayılageldiği gibi tüm Rus edebiyatı içinde yer alan mükemmel otobiyografilerden biridir. Gorki'nin çocukluk ve gençlik yıllarını anlatan üçlü, bir yazarın kendinden çok çevresi üzerinde durduğu, iç gözlemden çok dış gözleme yer verdiği ender otobiyografik romanlardan biri, aynı zamanda Gorki'nin gözlemciliğiyle anlatım yeteneğinin doruğa ulaştığı, kendinden önceki "Toplumsal Gerçekçilik" ustalarıyla birlikte kendisini de aştığı başeseridir. Yayınevimiz, bu üçlünün birinci kitabı olan Çocukluğum'u Mete Ergin'in Türkçesiyle sunmakla yayınevimiz kıvanç duyar.
Maksim Gorki'nin, edebi olgunluk çağı ürünlerinden olan Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim adlı otobiyografik üçlüsü, yazarın başeseri sayılageldiği gibi tüm Rus edebiyatı içinde yer alan mükemmel otobiyografilerden biridir. Gorki'nin çocukluk ve gençlik yıllarını anlatan üçlü, bir yazarın kendinden çok çevresi üzerinde durduğu, iç gözlemden çok dış gözleme yer verdiği ender otobiyografik romanlardan biri, aynı zamanda Gorki'nin gözlemciliğiyle anlatım yeteneğinin doruğa ulaştığı, kendinden önceki "Toplumsal Gerçekçilik" ustalarıyla birlikte kendisini de aştığı başeseridir. Yayınevimiz, bu üçlünün birinci kitabı olan Çocukluğum'u Mete Ergin'in Türkçesiyle sunmakla yayınevimiz kıvanç duyar.
4-5 yilda bir ilk defa okur gibi elimden birakmadan okuyorum..
Maksim Gorki, kendi çocukluğunu anlatırken yaşadığı bütün o acı anılarını sıradan bir uslüple abartmadan aktarıyor. " Bu kadarını söyleyebiliyorum, gerisini siz düşünün, hayal edebiliyorsanız edin" der gibi okuyucuya.
Ve bütün bu karmaşanın içinden hayata tutunabilen bir çocuk.
Ben çocukluğumu yaşayamadım deyip orda burda hayıflanan insanlar, çocukluğu yaşayamamanın ne demek olduğunu bu kitapla net olarak anlayacaktır diye düşünüyorum.. İnsan yaşadığı dünyaya, hayat tarzına ve çevresine şükrediyor. Ayrıca aile yaşantısının bir çocuğun kişiliğini ve geleceğine nasıl etki edeceğini de insan merak ediyor ve Ekmeğimi Kazanırken ile Benim Üniversitelerim ' i okuma hevesi tavan yapıyor. Dünya klasikleri okumalıyım diyenler için duru bir başlangıç olabilir :)
trajediyi ciğerlerinizde hissediyorsunuz. tabi bu amaç değil ama canlı uslübü sizin içinizi delebiliyor.
ancak hiç bir çocuğun yaşamaması gereken mekanlarda, insanlarla, olaylarla büyümüş bir adam Gorki olabilir.
kitabın konusu muhteşem yalnız bordo siyah çevirisi çok kötü.
Bir kitap ancak bu kadar güzel olabilirdi... Otobiyografi olarak ilk okuduğum eser ve Gorki'nin yaşadıkları ve düşünceleri çok etkileyici geldi bana, fakat yayın evine dikkat edin."Kitapzamanı" bazı hatalı kelimeler barındırıyor ve çeviriler çevirmene göre değişiyor..Bence en iyisi "Engin Yayıncılık - Çev: Hasan Âli Ediz"
maksim babası ölünce, dedesiyle ve ninesiyle, dayılarıyla birlikte yaşamaya başlar. anne bir zaman sonra evlenir. öyle bir aile ki aile de herkes birbirine düşmandır. kitapta annesine acayip şekilde sinir oldum!!! beni maksim'in yaramazlıklarıyla güldüren,beni dışlanmışlığıyla duygulandıran bir kitap oldu.
İlkgençlik yıllarımda okuduğum Suç Ve Ceza'yı saymazsam, Maksim Gorki'nin Ana romanı okuduğum ilk Rus klasiğiydi. Öylesine etkilenmiştim ki, çok sonra öğrendiğim ünlü otobiyografi üçlüsünü geç de olsa okudum.
Serinin ilk kitabı Çocukluğum'da Gorki, beş yaşındayken babasını kaybeden, annesi tarafından dedesinin evine bırakılan ve oldukça zor şartlarda sürdürdüğü "O günleri bugün iyiliksever bir perinin ustaca anlattığı acımasız bir masalmış gibi anımsıyorum." diyerek, "hayat okulunu" anlatıyor...
Ciltsiz, 2. Basım, 328 sayfa
1991 tarihinde, ENGİN YAYINCILIK tarafından yayınlandı