[...] Yeni Yazıtlar
Mezopotamya’nın Fırat ile Dicle’si; Mısır’ın Nil’i; İndus’un Ganj Nehri çevresinde gelişen uygarlıklar, medeniyetler, devlet yapılanmaları insanlığı yeni bir sürece hazırlıyor. Bu sürecin en acımasız Köleci Toplum Modelini kim meşrulaştıracak? Kim Köle Ahlakıyla ahlaksızlanmayı ahlak kabul ettirebilecek? Her kim bunu yapabilecekse, insanlıkla dalgasını da geçebilecektir. Ve yine bu insanlıkla dalgasını geçecekler arasında kaçısı sergileyebilecek olanlar, kurtların saldırına uğrabilecekler, ölüm gerçeğini kabul ederek, en emin adımlarla bu yazgıya isyan edebilecekler. İdealist Felsefe’nin insana seslenişi: “Ey İnsan Sen Bir Düşünceden İbaretsin!”, Meteryalist Felsefenin insana seslenişi: “Ey İnsan Sen Bir Yığıntısın {Atom ve Moleküller}!”. Rasyonalistler daha sentezci olsa gerek: “Ey Ruh ve Beden!” diye seslenerek dualist bir düşünce ortaya koyarlar. İşin özü insanlık tarihinin akışı, kendini anlama, tanıma, tanımlama, tarif ederek bir yerlere getirmenin de tarihidir. İşte bu tarihe de “Düşünce Tarihi” denilmiştir. Sosyalist İdeolojinin babası olarak bilinen Karl Marks’ın düşünce tarihine itirazı, şimdiye kadar dünyayı ve insanı tarif ettiniz, artık değiştirmeliyiz bu dünyayı, üzerinde olacaktır.
Nasıl Değiştirmeli? Ne Yapmalı?
[...] Yeni Yazıtlar
Mezopotamya’nın Fırat ile Dicle’si; Mısır’ın Nil’i; İndus’un Ganj Nehri çevresinde gelişen uygarlıklar, medeniyetler, devlet yapılanmaları insanlığı yeni bir sürece hazırlıyor. Bu sürecin en acımasız Köleci Toplum Modelini kim meşrulaştıracak? Kim Köle Ahlakıyla ahlaksızlanmayı ahlak kabul ettirebilecek? Her kim bunu yapabilecekse, insanlıkla dalgasını da geçebilecektir. Ve yine bu insanlıkla dalgasını geçecekler arasında kaçısı sergileyebilecek olanlar, kurtların saldırına uğrabilecekler, ölüm gerçeğini kabul ederek, en emin adımlarla bu yazgıya isyan edebilecekler. İdealist Felsefe’nin insana seslenişi: “Ey İnsan Sen Bir Düşünceden İbaretsin!”, Meteryalist Felsefenin insana seslenişi: “Ey İnsan Sen Bir Yığıntısın {Atom ve Moleküller}!”. Rasyonalistler daha sentezci olsa gerek: “Ey Ruh ve Beden!” diye seslenerek dualist bir düşünce ortaya koyarlar. İşin özü insanlık tarihinin akışı, kendini anlama, tanıma, tanımlama, tarif ederek bir yerlere getirmenin de tarihidir. İşte bu tarihe de “Düşünce Tarihi” denilmiştir. Sosyalist İdeolojinin babası olarak bilinen Karl Marks’ın düşünce tarihine itirazı, şimdiye kadar dünyayı ve insanı tarif ettiniz, artık değiştirmeliyiz bu dünyayı, üzerinde olacaktır.
Nasıl Değiştirmeli? Ne Yapmalı?
Karton Cilt, 136 sayfa
Alter Yayıncılık tarafından yayınlandı