Erken Cumhuriyet Dönemi müzik politikalarına odaklanan bu çalışma, bir yandan dönemin ulus inşa süreci ile halka doğru gitme çabaları arasındaki ilişkiyi başta halk müziği olmak üzere farklı müzik türlerine dönük politikalar çerçevesinde anlamlandırmaya çalışırken, öte yandan Türkiyede 1922-1952 yılları arasında gerçekleştirilen müzik reformuna ışık tutuyor.
Kitapta genç Cumhuriyetin müzik alanındaki tercih ve müdahaleleri ulus inşasına dair genel kuramsal tartışmalarla ilişkilendirilirken, dönemin ve ülkenin özgünlüklerinin de altı çiziliyor. Adnan Saygun, Muzaffer Sarısözen, Bela Bartok gibi isimlerden Halkevlerinin tüm ülkeye yayılmış şubelerine kadar yeni bir müzik yaratmak için verilen uğraşın çelişkilerine, hayallerine, başarı va başarısızlıklarına yer veren çalışma, Cumhuriyet tarihinin üzerinde çok tartışma yürütülmekle birlikte pek de bilinmeyen bir kesitine eğiliyor.
Temiz ve soylu türkülerin nasıl bütün memleketi tek duygu haline getirmek için seferber edildiğini konu alan bu kitapta, Türk Tarih Teziinden Güneş Dil Teorisine dönemin egemen düşünsel yaklaşımlarının müzik alanındaki yansımalarını izleyecek, aynı zamanda halkçılığın ve milliyetçiliğin söz konusu dönemde kazandığı özgün biçimlere de tanıklık edeceksiniz.
Erken Cumhuriyet Dönemi müzik politikalarına odaklanan bu çalışma, bir yandan dönemin ulus inşa süreci ile halka doğru gitme çabaları arasındaki ilişkiyi başta halk müziği olmak üzere farklı müzik türlerine dönük politikalar çerçevesinde anlamlandırmaya çalışırken, öte yandan Türkiyede 1922-1952 yılları arasında gerçekleştirilen müzik reformuna ışık tutuyor.
Kitapta genç Cumhuriyetin müzik alanındaki tercih ve müdahaleleri ulus inşasına dair genel kuramsal tartışmalarla ilişkilendirilirken, dönemin ve ülkenin özgünlüklerinin de altı çiziliyor. Adnan Saygun, Muzaffer Sarısözen, Bela Bartok gibi isimlerden Halkevlerinin tüm ülkeye yayılmış şubelerine kadar yeni bir müzik yaratmak için verilen uğraşın çelişkilerine, hayallerine, başarı va başarısızlıklarına yer veren çalışma, Cumhuriyet tarihinin üzerinde çok tartışma yürütülmekle birlikte pek de bilinmeyen bir kesitine eğiliyor.
Temiz ve soylu türkülerin nasıl bütün memleketi tek duygu haline getirmek için seferber edildiğini konu alan bu kitapta, Türk Tarih Teziinden Güneş Dil Teorisine dönemin egemen düşünsel yaklaşımlarının müzik alanındaki yansımalarını izleyecek, aynı zamanda halkçılığın ve milliyetçiliğin söz konusu dönemde kazandığı özgün biçimlere de tanıklık edeceksiniz.