Salt bir iletişim aracı olarak görmeye zorlansak da, dilimiz aslında var oluşumuzu beslediğimiz en önemli kaynak. Dilimizle dile gelmeden önce dilimizle düşünüyor, hatta dilimiz kadar düşünüyoruz. Duygularımızı, kavramları adlandırabildiğimiz, anlatabildiğimiz ölçüde tanıyoruz çünkü. Bu nedenle gerçek anavatanımız dilimiz belki de. Ancak günümüzde öteki diller gibi Türkçe de sürekli bir saldırı altında. Yalnızca yabancı dillerden zorla sokulan sözcüklerin saldırısı değil bu; dili kimileyin bilerek, eğlenceli bir muzırlık gibi bozanlardan, kimileyin de bilgisizlikten kaynaklanan yaygın yanlışlardan kirleniyor dil.Feyza Hepçilingirler, Türkçe Offun ikinci cildi olan Dedim: Ah! ile Türkçenin savunmasını yapmaya devam ederken bir yandan da bizi yaygın yanlışlar karşısında duyarlı olmaya çağırıyor, dilimizi daha özenli kullanmamız konusunda uyarıyor.
Salt bir iletişim aracı olarak görmeye zorlansak da, dilimiz aslında var oluşumuzu beslediğimiz en önemli kaynak. Dilimizle dile gelmeden önce dilimizle düşünüyor, hatta dilimiz kadar düşünüyoruz. Duygularımızı, kavramları adlandırabildiğimiz, anlatabildiğimiz ölçüde tanıyoruz çünkü. Bu nedenle gerçek anavatanımız dilimiz belki de. Ancak günümüzde öteki diller gibi Türkçe de sürekli bir saldırı altında. Yalnızca yabancı dillerden zorla sokulan sözcüklerin saldırısı değil bu; dili kimileyin bilerek, eğlenceli bir muzırlık gibi bozanlardan, kimileyin de bilgisizlikten kaynaklanan yaygın yanlışlardan kirleniyor dil.Feyza Hepçilingirler, Türkçe Offun ikinci cildi olan Dedim: Ah! ile Türkçenin savunmasını yapmaya devam ederken bir yandan da bizi yaygın yanlışlar karşısında duyarlı olmaya çağırıyor, dilimizi daha özenli kullanmamız konusunda uyarıyor.
284 sayfa