Bütün sanatların en eskisi ve en toplumsalı olarak tanımlanan Tiyatro, başlangıcından günümüze sürekli bir değişim yaşamıştır. Oyun konularından tiyatro mimarisine, oyuncu sayısından sahne ve seyirci ilişkisine kadar çeşitli alanları içeren bu değişim süreci, tiyatro tarihçileri ve eleştirmenleri için sınır tanımayan bir araştırma konusu olagelmiştir. Tiyatro tarihi içindeki değişimlerden kuşkusuz en çarpıcı olanı oyun dilinin geçirdiği evrim; koşuk dilinin zamanla önemini yitirmesi ve yerini düzyazının alması. İşte Değişen Tiyatro, İngiliz tiyatrosu çerçevesinde, oyun dilinin geçirdiği bu evrimi, genel tarihsel/toplumsal değişimlerin tiyatro üstündeki etkileri açısından ele alarak inceliyor.
Bütün sanatların en eskisi ve en toplumsalı olarak tanımlanan Tiyatro, başlangıcından günümüze sürekli bir değişim yaşamıştır. Oyun konularından tiyatro mimarisine, oyuncu sayısından sahne ve seyirci ilişkisine kadar çeşitli alanları içeren bu değişim süreci, tiyatro tarihçileri ve eleştirmenleri için sınır tanımayan bir araştırma konusu olagelmiştir. Tiyatro tarihi içindeki değişimlerden kuşkusuz en çarpıcı olanı oyun dilinin geçirdiği evrim; koşuk dilinin zamanla önemini yitirmesi ve yerini düzyazının alması. İşte Değişen Tiyatro, İngiliz tiyatrosu çerçevesinde, oyun dilinin geçirdiği bu evrimi, genel tarihsel/toplumsal değişimlerin tiyatro üstündeki etkileri açısından ele alarak inceliyor.