Yunanlılar Anadoluya yönelik emellerini gerçekleştirmek için, 15 Mayıs 1919da İzmire asker çıkararak batılı emperyalist güçlerin destek ve himayesinde Anadolunun işgalini başlatmışlar ve bu işgalleri bölgede Rumların çoğunlukta olduğu ve temsil ettikleri Helen kültürünün de bu topraklara damgasını vurduğu yolundaki sözde iddialarına istinaden yapmışlardır. Eğer iddia ettikleri üzere, Rumlar talep ettikleri bölgelerde çoğunluğu teşkil etmiş olsalardı, işgal ettikleri yerlerdeki Türkleri sürgün ederek kendi nüfus çoğunluklarını yapay bir şekilde oluşturma stratejisine başvurmayacaklardı. Günümüz Yunan siyasetçileri, belki de sözde Ermeni iddialarından esinlenerek, 14 Eylülü Küçük Asyada Katliam Günü olarak kabul eden bir karar almışlardır. Ancak gerçekte Yunanlılar, Küçük Asya Maceralarında Anadoluyu bir harabeye çevirerek, Türk insanına uyguladıkları zulüm ve sürgünlerle izleri uzun yıllar unutulmayacak sosyal bir yıkıma sebep olmuşlardır. Bu çalışmanın öncelikli amacı, yukarıdaki Yunan politik oyununa karşı sadece bir antitez olarak ortaya çıkmaktan çok, temelsiz bir şekilde baskın gelmeye çalışan ve bunda politik faydalar gören Yunan bakış açışına karşı, tarihi ve objektif veriler ışında, bilimsel sonuçlara dayalı gerçekleri ortaya koymaktadır.
Yunanlılar Anadoluya yönelik emellerini gerçekleştirmek için, 15 Mayıs 1919da İzmire asker çıkararak batılı emperyalist güçlerin destek ve himayesinde Anadolunun işgalini başlatmışlar ve bu işgalleri bölgede Rumların çoğunlukta olduğu ve temsil ettikleri Helen kültürünün de bu topraklara damgasını vurduğu yolundaki sözde iddialarına istinaden yapmışlardır. Eğer iddia ettikleri üzere, Rumlar talep ettikleri bölgelerde çoğunluğu teşkil etmiş olsalardı, işgal ettikleri yerlerdeki Türkleri sürgün ederek kendi nüfus çoğunluklarını yapay bir şekilde oluşturma stratejisine başvurmayacaklardı. Günümüz Yunan siyasetçileri, belki de sözde Ermeni iddialarından esinlenerek, 14 Eylülü Küçük Asyada Katliam Günü olarak kabul eden bir karar almışlardır. Ancak gerçekte Yunanlılar, Küçük Asya Maceralarında Anadoluyu bir harabeye çevirerek, Türk insanına uyguladıkları zulüm ve sürgünlerle izleri uzun yıllar unutulmayacak sosyal bir yıkıma sebep olmuşlardır. Bu çalışmanın öncelikli amacı, yukarıdaki Yunan politik oyununa karşı sadece bir antitez olarak ortaya çıkmaktan çok, temelsiz bir şekilde baskın gelmeye çalışan ve bunda politik faydalar gören Yunan bakış açışına karşı, tarihi ve objektif veriler ışında, bilimsel sonuçlara dayalı gerçekleri ortaya koymaktadır.