Demokrasi çok boyutlu bir kavramdır; bir yönetim biçimini, bir karar alma sürecini, bir yaşam biçimini ve bir değerler kümesini ifade eder. Bu farklı boyutlar iç içe geçtiğinden, birini diğerlerinden ayırıp demokrisiyi yalnızca tek bir boyutuyla incelemek anlamlı bir çaba olmaz. Bu kitapta demokrasi, bir siyasal sistem olarak tarihsel, felsefi ve ahlaki boyutları ile ele alınıyor. Kitabın ilk bölümünde, günümüzden 2.500 yıl önce eski Yunan sitelerinden kurulan doğrudan demokrasiler inceleniyor. İkinci bölümde, demokratik elitizm, katılımcı demokrasi, çoğunluk demokrasisi, konsensüs demokrasisi gibi, günümüzde demokrasiyi açıklamayı amaçlayan kuram ya da modeller temel savları yönünden karşılaştırılıyor. Üçüncü bölümde, demokrasinin nasıl bir felsefi temel üzerine inşa edilebileceği konusu ele alınıyor. Doğaya egemen olan yasalar gibi, toplum düzeninin de evrensel bazı yasaları bulunduğu ve bu anlamda uyulması gereken mutlak siyasal doğruların varolduğu görüşü, siyasal sonuçları açısından değerlendiriliyor. Dördüncü ve son bölüm, demokrasinin en iyi yönetim biçimi olduğu yönündeki yaygın kanaatin sorgulanmasına ve demokrasinin liberal, cumhuriyetçi, müzakereci yorumlarına ayrılmıştır.
Demokrasi çok boyutlu bir kavramdır; bir yönetim biçimini, bir karar alma sürecini, bir yaşam biçimini ve bir değerler kümesini ifade eder. Bu farklı boyutlar iç içe geçtiğinden, birini diğerlerinden ayırıp demokrisiyi yalnızca tek bir boyutuyla incelemek anlamlı bir çaba olmaz. Bu kitapta demokrasi, bir siyasal sistem olarak tarihsel, felsefi ve ahlaki boyutları ile ele alınıyor. Kitabın ilk bölümünde, günümüzden 2.500 yıl önce eski Yunan sitelerinden kurulan doğrudan demokrasiler inceleniyor. İkinci bölümde, demokratik elitizm, katılımcı demokrasi, çoğunluk demokrasisi, konsensüs demokrasisi gibi, günümüzde demokrasiyi açıklamayı amaçlayan kuram ya da modeller temel savları yönünden karşılaştırılıyor. Üçüncü bölümde, demokrasinin nasıl bir felsefi temel üzerine inşa edilebileceği konusu ele alınıyor. Doğaya egemen olan yasalar gibi, toplum düzeninin de evrensel bazı yasaları bulunduğu ve bu anlamda uyulması gereken mutlak siyasal doğruların varolduğu görüşü, siyasal sonuçları açısından değerlendiriliyor. Dördüncü ve son bölüm, demokrasinin en iyi yönetim biçimi olduğu yönündeki yaygın kanaatin sorgulanmasına ve demokrasinin liberal, cumhuriyetçi, müzakereci yorumlarına ayrılmıştır.