Cassirerin çalışmaları, özellikle söylence (mitos), dil, din, sanat, bilim, teknik, devlet öğretisi ve tarihe yönelik olup o, bu konuları sistematik ve tarihsel bir yaklaşımla işlemektedir. Temel ilgi alanı, insan ve kültürdür.
Cassirer, çevirilerini sunduğumuz İnsan Üstüne Bir Deneme ve Devlet Efsanesinde yarım yüzyılı bulan çalışmalarının kısa, ama ustaca birer özetini vermeyi denemiştir. şimdi Türkçede tek kitap halinde basılan bu iki yapıt, Cassirerin İnsan Nedir? ve Devlet Nedir? sorularına yanıt arama girişimini örneklendirmektedir. O, İnsan Üstüne Bir Denemede felsefe araştırmalarının en yüksek ereğinin kendini-bilme olduğunu vurguladıktan sonra İnsan Nedir? sorusuna verilen yanıtların tarihsel bir betimlemesini yapar. Devlet Efsanesinde ise, siyaset ve devletin özünün ne olduğunu araştırıp insanların söylence, ilkel din, ilkel düşünce ve eylemleri aşma olanaklarının bulunup bulunmadığını tartışır.
Devlet Efsanesi, bilim, ahlak, sanat ve felsefenin söylencelere ve ilkel dine egemen olacakları bir düzen arayışının öyküsü olarak yüzyılımız insanları için de önemli ve anlamlı iletiler taşımaktadır.
Cassirerin çalışmaları, özellikle söylence (mitos), dil, din, sanat, bilim, teknik, devlet öğretisi ve tarihe yönelik olup o, bu konuları sistematik ve tarihsel bir yaklaşımla işlemektedir. Temel ilgi alanı, insan ve kültürdür.
Cassirer, çevirilerini sunduğumuz İnsan Üstüne Bir Deneme ve Devlet Efsanesinde yarım yüzyılı bulan çalışmalarının kısa, ama ustaca birer özetini vermeyi denemiştir. şimdi Türkçede tek kitap halinde basılan bu iki yapıt, Cassirerin İnsan Nedir? ve Devlet Nedir? sorularına yanıt arama girişimini örneklendirmektedir. O, İnsan Üstüne Bir Denemede felsefe araştırmalarının en yüksek ereğinin kendini-bilme olduğunu vurguladıktan sonra İnsan Nedir? sorusuna verilen yanıtların tarihsel bir betimlemesini yapar. Devlet Efsanesinde ise, siyaset ve devletin özünün ne olduğunu araştırıp insanların söylence, ilkel din, ilkel düşünce ve eylemleri aşma olanaklarının bulunup bulunmadığını tartışır.
Devlet Efsanesi, bilim, ahlak, sanat ve felsefenin söylencelere ve ilkel dine egemen olacakları bir düzen arayışının öyküsü olarak yüzyılımız insanları için de önemli ve anlamlı iletiler taşımaktadır.