Diğer sözcüğü Ötekiyi andırıyor elbette. Ama öteki dediğimizde yaşadığımız sürecin dışında bir şeyi ima etmekteyiz. Her ne kadar ortak niteliklere sahip olsa ve her ne kadar onu içselleştirsek de onu tamamen içimize kabul etmediğimizi ve sadece iyi ya da kötü, sakinleştirici ya da endişelendirici duygularımızı uyandırdığını, yani hep yabancı kaldığını ima etmiyor muyuz? Halbuki diğer dediğimizde bir sahiplenme işlemini işaretliyoruz. Kendimize, yaşadığımız sürece ait bir şeyden söz ediyoruz. Tıpkı bir madalyonun iki yüzü gibi onları birbirinden ayırmak mümkün değildir. Bu nedenle Ferenczinin sesine Diğer Ses demeyi tercih ettim; her ne kadar başlangıçta yabancılaştırılmaya ve dışlanmaya çalışılsa da, Ferenczi Psikanalitik kuramın dışında değildir, bu kuramın içinde kulak vermemizi ve dikkatlice dinlememizi gerektiren, hem bağlantısız hem de karşılıklı tamamlama süreci içinde bulunan çeşitli tonlardan biridir.
Diğer sözcüğü Ötekiyi andırıyor elbette. Ama öteki dediğimizde yaşadığımız sürecin dışında bir şeyi ima etmekteyiz. Her ne kadar ortak niteliklere sahip olsa ve her ne kadar onu içselleştirsek de onu tamamen içimize kabul etmediğimizi ve sadece iyi ya da kötü, sakinleştirici ya da endişelendirici duygularımızı uyandırdığını, yani hep yabancı kaldığını ima etmiyor muyuz? Halbuki diğer dediğimizde bir sahiplenme işlemini işaretliyoruz. Kendimize, yaşadığımız sürece ait bir şeyden söz ediyoruz. Tıpkı bir madalyonun iki yüzü gibi onları birbirinden ayırmak mümkün değildir. Bu nedenle Ferenczinin sesine Diğer Ses demeyi tercih ettim; her ne kadar başlangıçta yabancılaştırılmaya ve dışlanmaya çalışılsa da, Ferenczi Psikanalitik kuramın dışında değildir, bu kuramın içinde kulak vermemizi ve dikkatlice dinlememizi gerektiren, hem bağlantısız hem de karşılıklı tamamlama süreci içinde bulunan çeşitli tonlardan biridir.