Dımdım Kalesi, 17. yüzyılda yaşanmış bir savaşı anlatan tarihsel bir romandır. Kürtlerin huzurlu biryaşam sürdükleri, adını kurulu olduğu Dımdım Dağı'ndan alan Kale, sağladıkları güvenli ve adil ortam sayesinde canlı bir ticaret merkezi özelliği kazanmıştır. Bu durum hem Osmanlıların hem de İranlıların iştahını kabartmaktadır. Üstelik Kale, doğuya açılan yol üzerindedir ve onu düşürmedikçe her iki ordunun da ilerlemesi, yeni topraklar ele geçirmesi mümkün olamamaktadır. O güne değin Kale halkı kâh Osmanlı'nın, kâh İran Şahı'nın saldırılarına karşı sık sık kendini savunmak durumunda kalmıştır. Sonunda İran Sahi o zamana değin oluşturduğu orduların en büyüğüyle Kale'yi kuşatır. Kadını erkeği, genci yaşlısıyla tüm kale halkı, özgürlüğünü savunmak için savaşır. O güne kadar kentin düzenini sağlamış olan, cömertliği ve yiğitliğinden ötürü halkın 'Altın Pençeli' unvanını verdiği Xano isimli Kürt, direnişe de önderlik etmektedir. Kale savaşçıları, işgalcilere karşı yürüttükleri çetin direnişin sonunda yenilirler ve işgalci güçlerce acımasızca katledilirler.
İşgal ordusu, Kürtlerin kökünü kazıdığını düşünmektedir. Ama azımsanmayacak sayıda Kürt kuşatmadan kurtulmayı başarmış, yüksek dağların doruklarına, koyaklara çekilmiştir. Onlar ve ardılları, Dımdım direnişini kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa aktarırlar. Dengbejler ve sairler, direnişi destanlara, Şiirlere dökerler. Bu destanlardan birçoğu hala Kürtler arasında anlatılmaktadır. Sovyet Kürtlerinden Ereb Semo, tarihsel gerçekler ve bu destanlardan yola çıkarak Dımdım'ı romanlaştırmıştır. Odağında savaş olsa da romanda Kürtlerin gelenek ve görenekleri, toplumsal yaşamları ve dönemin iktisadi ve kültürel ortamı da betimlenmektedir. Kürt tarihinde önemli bir yer tutan Dımdım'ı günümüze aktarması kadar ilk Kürt romanlarından biri oluşu da romana özel bir önem kazandırmaktadır.
Kürtçe'den Çeviren: Edip Polat
Dımdım Kalesi, 17. yüzyılda yaşanmış bir savaşı anlatan tarihsel bir romandır. Kürtlerin huzurlu biryaşam sürdükleri, adını kurulu olduğu Dımdım Dağı'ndan alan Kale, sağladıkları güvenli ve adil ortam sayesinde canlı bir ticaret merkezi özelliği kazanmıştır. Bu durum hem Osmanlıların hem de İranlıların iştahını kabartmaktadır. Üstelik Kale, doğuya açılan yol üzerindedir ve onu düşürmedikçe her iki ordunun da ilerlemesi, yeni topraklar ele geçirmesi mümkün olamamaktadır. O güne değin Kale halkı kâh Osmanlı'nın, kâh İran Şahı'nın saldırılarına karşı sık sık kendini savunmak durumunda kalmıştır. Sonunda İran Sahi o zamana değin oluşturduğu orduların en büyüğüyle Kale'yi kuşatır. Kadını erkeği, genci yaşlısıyla tüm kale halkı, özgürlüğünü savunmak için savaşır. O güne kadar kentin düzenini sağlamış olan, cömertliği ve yiğitliğinden ötürü halkın 'Altın Pençeli' unvanını verdiği Xano isimli Kürt, direnişe de önderlik etmektedir. Kale savaşçıları, işgalcilere karşı yürüttükleri çetin direnişin sonunda yenilirler ve işgalci güçlerce acımasızca katledilirler.
İşgal ordusu, Kürtlerin kökünü kazıdığını düşünmektedir. Ama azımsanmayacak sayıda Kürt kuşatmadan kurtulmayı başarmış, yüksek dağların doruklarına, koyaklara çekilmiştir. Onlar ve ardılları, Dımdım direnişini kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa aktarırlar. Dengbejler ve sairler, direnişi destanlara, Şiirlere dökerler. Bu destanlardan birçoğu hala Kürtler arasında anlatılmaktadır. Sovyet Kürtlerinde... tümünü göster
Karton Cilt, 224 sayfa
Mayıs2005 tarihinde, Evrensel Basım Yayın tarafından yayınlandı