Yasin Ceylan, Felsefe, Din ve Politika konularını pratik hayatta teorinin izdüşümünü görmeye çalışarak
ele alıyor. Her konuyu, kendisine dert edindiği şu temel sorun üzerinden düşünüyor: İnsan, gelmiş
geçmiş bütün ideolojilerin ve inanç sistemlerinin kaynağı ve kurucusu olmasına rağmen, nasıl oluyor
da, çoğu zaman, kendisini bu kendi ürettiği düzeneğe mahkûm ediyor?
Ceylan, insani değerleri ve insan haklarını her türlü insanüstü değerden daha kıymetli bularak,
insanların ürettikleri değerler karşısında köle olmalarını, kendi kurdukları dünya görüşüne ve içindeki
değerlere hayran kalmalarını, müptela olmalarını ve onları yüceltip kendilerini küçültmelerini bir
hastalık olarak betimliyor.
Yasin Ceylan, Felsefe, Din ve Politika konularını pratik hayatta teorinin izdüşümünü görmeye çalışarak
ele alıyor. Her konuyu, kendisine dert edindiği şu temel sorun üzerinden düşünüyor: İnsan, gelmiş
geçmiş bütün ideolojilerin ve inanç sistemlerinin kaynağı ve kurucusu olmasına rağmen, nasıl oluyor
da, çoğu zaman, kendisini bu kendi ürettiği düzeneğe mahkûm ediyor?
Ceylan, insani değerleri ve insan haklarını her türlü insanüstü değerden daha kıymetli bularak,
insanların ürettikleri değerler karşısında köle olmalarını, kendi kurdukları dünya görüşüne ve içindeki
değerlere hayran kalmalarını, müptela olmalarını ve onları yüceltip kendilerini küçültmelerini bir
hastalık olarak betimliyor.
320 sayfa
2011 tarihinde, Phoenix tarafından yayınlandı