Medya, demokrasi sorunsalı açısından bize bir ikilem sunuyor. Bir yanda, iletişim ve bilgilenme özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birisi olduğu için, basın-yayın kuruluşları demokrasinin asli kurumları arasında yer alır. Diğer yanda ise, güçlü bir tekelleşme eğilimini içinde barındırarak, bu özgürlüklerin kullanımının çarpıtılması, kısıtlanması ve iktidar ilişkilerine alet edilmesine aktif biçimde katkıda bulunuyorlar. Medya, iktidarının iktisadi, siyasal ve kültürel cephelerini aynı anda içinde barındırarak, iktidar sorununu tüm karmaşıklığı içinde yansıtıyor. Umur Talunun medyanın içinden gözlemlerine dayanarak yazdığı yazılardan derlediği bu kitabı okurken, gösteri toplumuyla tekelleşen kapitalizmin birleşmesinden doğan ucubenin dipsiz derinliğinin, çağ atlama illüzyonu içinde bizi yeni bir Ortaçağa düşüren bir derinlik olduğunu anlayacaksınız.
Medya, demokrasi sorunsalı açısından bize bir ikilem sunuyor. Bir yanda, iletişim ve bilgilenme özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birisi olduğu için, basın-yayın kuruluşları demokrasinin asli kurumları arasında yer alır. Diğer yanda ise, güçlü bir tekelleşme eğilimini içinde barındırarak, bu özgürlüklerin kullanımının çarpıtılması, kısıtlanması ve iktidar ilişkilerine alet edilmesine aktif biçimde katkıda bulunuyorlar. Medya, iktidarının iktisadi, siyasal ve kültürel cephelerini aynı anda içinde barındırarak, iktidar sorununu tüm karmaşıklığı içinde yansıtıyor. Umur Talunun medyanın içinden gözlemlerine dayanarak yazdığı yazılardan derlediği bu kitabı okurken, gösteri toplumuyla tekelleşen kapitalizmin birleşmesinden doğan ucubenin dipsiz derinliğinin, çağ atlama illüzyonu içinde bizi yeni bir Ortaçağa düşüren bir derinlik olduğunu anlayacaksınız.