"İki dervişin, Anadolu’da gezerken yolu bir beldeye uğrar. Sokakta yürürken bir kilisenin önünden geçerler. Aylardan Ramazan’dır. Kapıda duran Papaz efendiye selam verirler. İçeri davet eder. Daveti geri çevirmez, girerler. Papaz efendi dalgındır. Ramazan olduğunu unutmuştur. Dervişler seferî olmalarına rağmen o gün oruçludur. Papaz, bu zarif gezginlere ikramda bulunmak ister. ‘Dibek kahvem var, size elceğizimle pişireyim.’ diyerek ocağa geçer. Dervişler birbirine bakar. Biri, diğerine, ‘Altmış bir güne hazır mısın?’ diye sorar. Diğeri, ‘Hazırım.’ der. İkramını geri çevirip adamı incitmek istemezler, kahveyi içerler. Altmış bir gün kefaret orucu tutarlar..."
"İki dervişin, Anadolu’da gezerken yolu bir beldeye uğrar. Sokakta yürürken bir kilisenin önünden geçerler. Aylardan Ramazan’dır. Kapıda duran Papaz efendiye selam verirler. İçeri davet eder. Daveti geri çevirmez, girerler. Papaz efendi dalgındır. Ramazan olduğunu unutmuştur. Dervişler seferî olmalarına rağmen o gün oruçludur. Papaz, bu zarif gezginlere ikramda bulunmak ister. ‘Dibek kahvem var, size elceğizimle pişireyim.’ diyerek ocağa geçer. Dervişler birbirine bakar. Biri, diğerine, ‘Altmış bir güne hazır mısın?’ diye sorar. Diğeri, ‘Hazırım.’ der. İkramını geri çevirip adamı incitmek istemezler, kahveyi içerler. Altmış bir gün kefaret orucu tutarlar..."
Karton Cilt, 270 sayfa
6Kasım2015 tarihinde, H YAYINLARI tarafından yayınlandı