Doğu Sorunu, on dokuzuncu yüzyılda Batılı Büyük Güçlerin Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkilerini tanımlamak amacıyla, Batılı tarihçiler ve yazarlar tarafından kullanılagelmiş bir terimdir. Doğu Sorunu, gerçekte, Batılı Güçlerin, Osmanlı İmparatorluğunun egemenliği altında bulunan Hıristiyan halkların Müslüman bir devletin buyruğunda yaşamasını bir türlü kabul edememiş olmasının bir ifadesidir.Tarihin yinelenmesini istemiyor ve Batılı Büyük Güçlerin ülkemiz topraklarına bir kez daha aralarında paylaşılması öngörülen ganimet olarak bakmasını arzulamıyorsak, o zaman, Doğu Sorununun geçmişte Batılı devletlerce ne anlama geldiğini çok iyi algılamamız ve tarihte düşmüş olduğumuz yanılgılara ve yanlışlıklara bir kez daha düşmememiz gerekir diye düşünüyorum.
Doğu Sorunu, on dokuzuncu yüzyılda Batılı Büyük Güçlerin Osmanlı İmparatorluğu ile olan ilişkilerini tanımlamak amacıyla, Batılı tarihçiler ve yazarlar tarafından kullanılagelmiş bir terimdir. Doğu Sorunu, gerçekte, Batılı Güçlerin, Osmanlı İmparatorluğunun egemenliği altında bulunan Hıristiyan halkların Müslüman bir devletin buyruğunda yaşamasını bir türlü kabul edememiş olmasının bir ifadesidir.Tarihin yinelenmesini istemiyor ve Batılı Büyük Güçlerin ülkemiz topraklarına bir kez daha aralarında paylaşılması öngörülen ganimet olarak bakmasını arzulamıyorsak, o zaman, Doğu Sorununun geçmişte Batılı devletlerce ne anlama geldiğini çok iyi algılamamız ve tarihte düşmüş olduğumuz yanılgılara ve yanlışlıklara bir kez daha düşmememiz gerekir diye düşünüyorum.