Cervantes'in ünlü romanı Don Quijote, tam adıyla La Mancha'lı Yaratıcı Asilzade Don Quijote.
Kitabın sunuş yazısını yazan Prof. Jale Parla'nın sözleriyle: "Birinci kısmının basıldığı 1605 yılından beri en çok okunan, en çok sevilen, en çok yorumlanan ve yeniden en çok yazılan La Mancha'lı Şövalye Don Quijote ve silahtarı Sancho Panza'nın serüvenleri", bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ilgiyle karşılanmış, ancak dilimize daha çok İngilizce ve Fransızca gibi ikinci dillerde çocuklar için hazırlanmış baskılarından yapılan çevirileriyle girmişti. Yine de, ancak bir iki tane ve ikinci dillerden de olsa, tam metin çevirileri de yapıldı.
Şimdi ise, Jale Parla'nın yerinde saptamalarıyla: "Shakespeare'le birlikte belki de ilk kez modern okuru düşleyen" ve sadece "şövalye romanları"nın değil, "Rönesans'ta kullanılan bütün (yazınsal) türlerin otoritesini dyıkan" bu önce yazarın belki postmodern anlatıyı bile nerdeyse dört yüzyıl önceden haber veren bu öncü romanı ilk kez tam anlamıyla Türkçeye kazandırılmış oluyor.
Cervantes'in ünlü romanı Don Quijote, tam adıyla La Mancha'lı Yaratıcı Asilzade Don Quijote.
Kitabın sunuş yazısını yazan Prof. Jale Parla'nın sözleriyle: "Birinci kısmının basıldığı 1605 yılından beri en çok okunan, en çok sevilen, en çok yorumlanan ve yeniden en çok yazılan La Mancha'lı Şövalye Don Quijote ve silahtarı Sancho Panza'nın serüvenleri", bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ilgiyle karşılanmış, ancak dilimize daha çok İngilizce ve Fransızca gibi ikinci dillerde çocuklar için hazırlanmış baskılarından yapılan çevirileriyle girmişti. Yine de, ancak bir iki tane ve ikinci dillerden de olsa, tam metin çevirileri de yapıldı.
Şimdi ise, Jale Parla'nın yerinde saptamalarıyla: "Shakespeare'le birlikte belki de ilk kez modern okuru düşleyen" ve sadece "şövalye romanları"nın değil, "Rönesans'ta kullanılan bütün (yazınsal) türlerin otoritesini dyıkan" bu önce yazarın belki postmodern anlatıyı bile nerdeyse dört yüzyıl önceden haber veren bu öncü romanı ilk kez tam anlamıyla Türkçeye kazandırılmış oluyor.
Don Quijote'yi okumayan kitap okudum dememeli.
Yasaklı kitaplar listesinde bulunmuş olan bu kitap, bir şizofrenin hayatında neler yapabileceğini anlatıyor. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Defalarca okunmayı hakkediyor. Tarihin ilk romanı olan Don Kişot, yaşlandıkça derinleşiyor ve anlam kazanıyor.
Ben okuduğum sırada neredeyse kitaptaki hiç bir derinliğinin farkında olamadığım gençlik dönemindeydim. Bu eseri eleştirmek bana düşmez, o nedenle yorumumu İki farklı alıntı derleyerek oluşturuyorum.
"İnsan onu hayatında üç kez okumalıdır. Kahkahanın kolayca dudaklara fırlayıp duyguları harekete geçireceği gençlikte, mantığın hakim olmaya başladığı orta yaşta, her şeye felsefe açısından bakıldığı ihtiyarlıkta" - Jose Ortegay Gasset -
"Burada Cervantes bir şövalyenin değil , geçiş dönemi diye adrandırılabilecek bir kavramın yaratıcısıdır; yel değirmenine mızrağıyla saldıran Don Quijote, doğru erdemleri artık başkalaşmış bir zamanda, o zamana uygun düşmeyen yollardan savunmayı sürdüren dolayısıyla da eski'de direnip yeni zamanın bilincine varan insanı simgeler." - Ahmet Cemal-
Birçok filme, senaryoya ve hikayeye ilhamdır. Mutlaka okunması gerekenlerden.
Klasik olacak ama güldürürken düşündürdü.İçinde ahlak dersleri de bulabilirsiniz, komedi öğeleri de.Bakış açınıza bağlı.Yer yer eleştiriler, dokundurmalar görmek mümkün.Farklı, güzel bir kitap.
Çok severim bu kitabı küçüklüğüm bunla geçmişti. Hala sancho panza ve don kişot gibi ikili daha bulamadım doğrusu kitap aleminde.
bu muhteşem klasik 500 sayfa değil 900 küsur sayfa bu arada...
Ciltli, 910 sayfa
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı