Yaklaşık iki senedir, gece gündüz sohbet ettiğim, yemekte, rüyalarımda, oturup kalkarken, çalışırken, hatta tuvaletteyken bile beni yalnız bırakmayan dostlarım vardı. Acıları paylaştık onlarla, sevinçleri, düşleri, ihaneti... Ayrılıklar her zaman kötüdür bilirim. Şimdi yapayalnız, yine kalabalıkların arasında tek başıma kalmış gibi bir duyguyla doluyum. Bu herhalde profesyonelce yazmayı beceremeyen, benim gibi acemi olan her yazarın başına gelen bir şeydir. Adım adım kendiniz bir dostluk kuruyorsunuz romanınızın kahramanlarıyla. Oturup dertleşiyorsunuz, onlar sizin, siz onların dertlerine ortak oluyorsunuz. Sonra... Sonra, bu dostluğu, bu roman burda biter, diye kendi kendinize bitiriyorsunuz. ...
Yaklaşık iki senedir, gece gündüz sohbet ettiğim, yemekte, rüyalarımda, oturup kalkarken, çalışırken, hatta tuvaletteyken bile beni yalnız bırakmayan dostlarım vardı. Acıları paylaştık onlarla, sevinçleri, düşleri, ihaneti... Ayrılıklar her zaman kötüdür bilirim. Şimdi yapayalnız, yine kalabalıkların arasında tek başıma kalmış gibi bir duyguyla doluyum. Bu herhalde profesyonelce yazmayı beceremeyen, benim gibi acemi olan her yazarın başına gelen bir şeydir. Adım adım kendiniz bir dostluk kuruyorsunuz romanınızın kahramanlarıyla. Oturup dertleşiyorsunuz, onlar sizin, siz onların dertlerine ortak oluyorsunuz. Sonra... Sonra, bu dostluğu, bu roman burda biter, diye kendi kendinize bitiriyorsunuz. ...