Adamın biri,güneşten kavrulan evlerin arasından ayaklarını sürüyerek ürüyordu.
Orta boyluydu ve sanki sırtında ağır bir yükü taşıyormuş gibi iki büklüm olmuştu.
Oysa omuzunda,yelken bezinden ağzı iple bağlı bir torba vardı sadece.
Sırtındaki giysiler, temmuz ayı için fazlaydı öbür mevsimler için de partal.
Alnından oluk oluk boşanan ter,haftalardır tıraş görmemiş,
bakır rengindeki sakalının arasında birikmekteydi.
Öğle sonrasıydı.
Bütün köy,gökkubbenin altında kurumuş,ölmüş gibi sessizdi.
Dar,uzun pencerelerin kepenkleri sımsıkı kapanmıştı.
Tarlalar,anayoldan,çevresi bataklık,
bulanık Hamar deresine kadar uzanmaktaydı.
Arada sırada sıska bir köpek uluyor,bekçilik görevini yerine getirdiğini
kanıtlamaya çalışıyordu.
Duyulan tek ses,adamın çakıllı yolda sürüklenen ayaklarının sesiydi.
Adamın biri,güneşten kavrulan evlerin arasından ayaklarını sürüyerek ürüyordu.
Orta boyluydu ve sanki sırtında ağır bir yükü taşıyormuş gibi iki büklüm olmuştu.
Oysa omuzunda,yelken bezinden ağzı iple bağlı bir torba vardı sadece.
Sırtındaki giysiler, temmuz ayı için fazlaydı öbür mevsimler için de partal.
Alnından oluk oluk boşanan ter,haftalardır tıraş görmemiş,
bakır rengindeki sakalının arasında birikmekteydi.
Öğle sonrasıydı.
Bütün köy,gökkubbenin altında kurumuş,ölmüş gibi sessizdi.
Dar,uzun pencerelerin kepenkleri sımsıkı kapanmıştı.
Tarlalar,anayoldan,çevresi bataklık,
bulanık Hamar deresine kadar uzanmaktaydı.
Arada sırada sıska bir köpek uluyor,bekçilik görevini yerine getirdiğini
kanıtlamaya çalışıyordu.
Duyulan tek ses,adamın çakıllı yolda sürüklenen ayaklarının sesiydi.
Karton Cilt, 335 sayfa
1974 tarihinde, E Yayınları tarafından yayınlandı