Tasarladığım roman, diktatörlüğün gizli polislerinin elinde kaybolan binlerce erkeği ve pek çok kadını işlemektedir. Bu insanlar geceyarısı evlerinden alınıp götürülmüş ya da gündüz gözüyle sokak ortasında kaçırılmıştır, onları bir daha da gören olmamıştır. Yakınları, sevdiklerinden ayrılmakla kalmamış, onların hayatta olup olmadığını bile bilememiştir. Kayıplar evlerinden, işlerinden, çocuklarından edilmiş, hatta mezarlarından da yoksun bırakılmıştır. Sanki hiç yaşamamışlardır. Bu gerçeği yansıtan kitap yayıncıyı hükümetin gözünden düşürürdü, üstelik bu hükümet onun da kaybolmasını sağlayacak yetkiye sahipti.-Ariel Dorfman-
Tasarladığım roman, diktatörlüğün gizli polislerinin elinde kaybolan binlerce erkeği ve pek çok kadını işlemektedir. Bu insanlar geceyarısı evlerinden alınıp götürülmüş ya da gündüz gözüyle sokak ortasında kaçırılmıştır, onları bir daha da gören olmamıştır. Yakınları, sevdiklerinden ayrılmakla kalmamış, onların hayatta olup olmadığını bile bilememiştir. Kayıplar evlerinden, işlerinden, çocuklarından edilmiş, hatta mezarlarından da yoksun bırakılmıştır. Sanki hiç yaşamamışlardır. Bu gerçeği yansıtan kitap yayıncıyı hükümetin gözünden düşürürdü, üstelik bu hükümet onun da kaybolmasını sağlayacak yetkiye sahipti.-Ariel Dorfman-