AVRUPANIN İNEĞİ, JAPON KADININ YAŞI, İNTİHARLARIN SAYISI... Şu anda dünyada 27 milyon köle var; şu anda 300 bin çocuk asker savaşıyor; şu anda 800 bin kişi açlıkla boğuşuyor; şu anda trafik kazasında birisi daha öldü... BBC muhabiri ve programcısı Jessica Williamsın sergilediği çarpıcı gerçekler maalesef dünyamızın giderek daha adaletsiz bir noktaya doğru sürüklendiğini kanıtlıyor. Avrupalının ineği kadar beslenmeyen Afrikalı, Japon kadının yarısı kadar yaşamayan Botswanalı, aylık gelirinin üçte birini rüşvet olarak veren Kenyalı, henüz hiç telefonla konuşmamış 4 milyar insanla birlikte yaşayan Amerikalıların da üçte biri uzaylıların dünyayı ziyaret ettiğine inanıyorsa veya demokrasinin beşiği İngilterede seçimlere katılım popstar yarışmalarına katılımdan daha düşükse, umut nerede? Dünyayı kim değiştirecek, nasıl değiştirecek? Haydut devletler olarak nitelendirdiği devletlerden 33 kat fazla askeri harcama yapan ABDden ya da dünyadaki idamların yüzde 81inin gerçekleştiği ABD, Çin ve İrandan veya 44 milyon çocuk işçinin bulunduğu Hindistandan daha adaletli ve eşitlikçi bir dünya için ne beklenebilir? Dünyada uyuşturucu pazarıyla ilaç pazarında harcanan paranın aynı, intihar ederek ölenlerin sayısının silahlı saldırılarda ölenlerden daha fazla veya her yıl 120 bin kadının Batı Avrupaya satılıyor olması elbette iç karartıcı. Ama yine de Williamsa esin veren antropolog Margaret Meadin şu sözlerini unutmamalı: Gezegenini düşünen, kendini bu işe adamış küçük bir grubun dünyayı değiştirebileceğinden hiçbir zaman şüphe etmeyin. Aslına bakılırsa, dünyayı değiştiren tek şey bu olmuştur.
AVRUPANIN İNEĞİ, JAPON KADININ YAŞI, İNTİHARLARIN SAYISI... Şu anda dünyada 27 milyon köle var; şu anda 300 bin çocuk asker savaşıyor; şu anda 800 bin kişi açlıkla boğuşuyor; şu anda trafik kazasında birisi daha öldü... BBC muhabiri ve programcısı Jessica Williamsın sergilediği çarpıcı gerçekler maalesef dünyamızın giderek daha adaletsiz bir noktaya doğru sürüklendiğini kanıtlıyor. Avrupalının ineği kadar beslenmeyen Afrikalı, Japon kadının yarısı kadar yaşamayan Botswanalı, aylık gelirinin üçte birini rüşvet olarak veren Kenyalı, henüz hiç telefonla konuşmamış 4 milyar insanla birlikte yaşayan Amerikalıların da üçte biri uzaylıların dünyayı ziyaret ettiğine inanıyorsa veya demokrasinin beşiği İngilterede seçimlere katılım popstar yarışmalarına katılımdan daha düşükse, umut nerede? Dünyayı kim değiştirecek, nasıl değiştirecek? Haydut devletler olarak nitelendirdiği devletlerden 33 kat fazla askeri harcama yapan ABDden ya da dünyadaki idamların yüzde 81inin gerçekleştiği ABD, Çin ve İrandan veya 44 milyon çocuk işçinin bulunduğu Hindistandan daha adaletli ve eşitlikçi bir dünya için ne beklenebilir? Dünyada uyuşturucu pazarıyla ilaç pazarında harcanan paranın aynı, intihar ederek ölenlerin sayısının silahlı saldırılarda ölenlerden daha fazla veya her yıl 120 bin kadının Batı Avrupaya satılıyor olması elbette iç karartıcı. Ama yine de Williamsa esin veren antropolog Margaret Meadin şu sözlerini unutmamalı: Gezegenini düşünen, kendini bu işe adamış küçük bir grubun dünyayı değiş... tümünü göster
Okudukça hayrete düşüren, daha önce neden bilmediğinize şaşırtan bir kitap.