Doğuşlarından itibaren bazı itikadi mezheplerin, görüşlerini ispat etmek, kendilerine muhalif olanları susturmak üzere hem Kurâna hem de Sünnete sarıldıkları, âyet ve hadisleri menfaatleri doğrultusunda yorumlamaya çalıştıkları bir gerçektir. Bunları, tevile elverişli olmayan hadisleri mevzû olarak nitelendirerek, kendi maksatları doğrultusunda birçok hadis uydurdukları da bilinen bir husustur. Bu yüzdendir ki bazı İtikadi mezheplerin delil gösterdikleri rivayetlerin çoğu muteber kaynaklarımızda bulunamamış fakat bunlar Mevzûât alanında yazılmış olan eserlerde yer almışlardır. Bu araştırmada Ehl-i Sünnet ve Şianın-delil olarak kullanmış oldukları bazı hadis ve rivayetler tespit edilerek değerlendirilmeye çalışılmıştır...
Doğuşlarından itibaren bazı itikadi mezheplerin, görüşlerini ispat etmek, kendilerine muhalif olanları susturmak üzere hem Kurâna hem de Sünnete sarıldıkları, âyet ve hadisleri menfaatleri doğrultusunda yorumlamaya çalıştıkları bir gerçektir. Bunları, tevile elverişli olmayan hadisleri mevzû olarak nitelendirerek, kendi maksatları doğrultusunda birçok hadis uydurdukları da bilinen bir husustur. Bu yüzdendir ki bazı İtikadi mezheplerin delil gösterdikleri rivayetlerin çoğu muteber kaynaklarımızda bulunamamış fakat bunlar Mevzûât alanında yazılmış olan eserlerde yer almışlardır. Bu araştırmada Ehl-i Sünnet ve Şianın-delil olarak kullanmış oldukları bazı hadis ve rivayetler tespit edilerek değerlendirilmeye çalışılmıştır...