Kestane Kıranında Kadınlarda Zarifoğulları ailesinin ve bir dönemin panoramasını çizen Tahir Musa Ceylan, bu kez Mavruzun elli yıl sonrasına bakıyor. Aynı renkli, canlı üslupla ve yine birbirinden çok farklı, abartılı hatta gerçeküstü hayat hikâyeleriyle...
Yarım asrı geçen yaşına birkaç ömür sığdırmış, ama geride tek bir iz bırakmamıştı. Dünyayı bir silgi gibi silerek ilerliyordu. Denizin kenarına vardığında dönüp kendine baktı, kendi yağından yakası parlamış ceketinin üzerinde elini gezdirirken bu dünyada ikinci kez ağlıyor, o ağlarken Menekşede balıkçıların tezgâhına bir damla zift gibi akşam düşüyordu.
Kestane Kıranında Kadınlarda Zarifoğulları ailesinin ve bir dönemin panoramasını çizen Tahir Musa Ceylan, bu kez Mavruzun elli yıl sonrasına bakıyor. Aynı renkli, canlı üslupla ve yine birbirinden çok farklı, abartılı hatta gerçeküstü hayat hikâyeleriyle...
Yarım asrı geçen yaşına birkaç ömür sığdırmış, ama geride tek bir iz bırakmamıştı. Dünyayı bir silgi gibi silerek ilerliyordu. Denizin kenarına vardığında dönüp kendine baktı, kendi yağından yakası parlamış ceketinin üzerinde elini gezdirirken bu dünyada ikinci kez ağlıyor, o ağlarken Menekşede balıkçıların tezgâhına bir damla zift gibi akşam düşüyordu.
211 sayfa