Emanet Çeyiz, Denizlinin Honaz Köyünde yaşayan bir Rum ailenin, sürgüne gönderilirken Müslüman komşularına bıraktığı kızlarının çeyizinin, yaklaşık seksen yıl sonra aileye geri veriliş öyküsüdür. Kemal Yalçın, dedesine emanet edilen çeyizi teslim etmek üzere Minoğlu ailesinin izini sürerken, on beş Rum ve on beş Türk mübadilin yaşam öyküsünü ve duygularını kendi ağızlarından aktarır bize.Bugün hemen hemen hiçbiri hayatta olmayan, doğdukları topraklara duydukları özlemle bu dünyadan göçüp giden bu insanların anlattıkları, onların bir bakıma son sözleri, vasiyetleridir.Bak şu bahçenin güzelliğine. Şu şeftaliye, şu eriğe, şu armuda, şu çiçeklere bak. Hepsi birlikte güzel... Bir ülkenin içinde ne kadar din, dil, ırk varsa o kadar zenginliktir bu... Budur sana, Sinoplulara, Ayancıklılara ve Türklere son sözüm: Tek meyveyle bahçe olmaz...Ayancıklı Baba Yorgo
Emanet Çeyiz, Denizlinin Honaz Köyünde yaşayan bir Rum ailenin, sürgüne gönderilirken Müslüman komşularına bıraktığı kızlarının çeyizinin, yaklaşık seksen yıl sonra aileye geri veriliş öyküsüdür. Kemal Yalçın, dedesine emanet edilen çeyizi teslim etmek üzere Minoğlu ailesinin izini sürerken, on beş Rum ve on beş Türk mübadilin yaşam öyküsünü ve duygularını kendi ağızlarından aktarır bize.Bugün hemen hemen hiçbiri hayatta olmayan, doğdukları topraklara duydukları özlemle bu dünyadan göçüp giden bu insanların anlattıkları, onların bir bakıma son sözleri, vasiyetleridir.Bak şu bahçenin güzelliğine. Şu şeftaliye, şu eriğe, şu armuda, şu çiçeklere bak. Hepsi birlikte güzel... Bir ülkenin içinde ne kadar din, dil, ırk varsa o kadar zenginliktir bu... Budur sana, Sinoplulara, Ayancıklılara ve Türklere son sözüm: Tek meyveyle bahçe olmaz...Ayancıklı Baba Yorgo
377 sayfa