XXI. asra çok yaklaştığımız bu günlerde, belki on asırlık mazimiz, tahrip ve imha etmek yerine, imar ve ihya etmenin cazibedar keyfini ihtar ve telkin edici bir ibret tablosu olarak karşımızda durmaktadır. Hür irfan ve hür vicdan gibi aşina olmadığı değerleri sırtlanmak yerine, bu ibret tablosundan ders alarak gayretli ve mütevekkil kültürünün şerefli mirasını gururla taşıyacak şuurlu ve dinamik gençliğimizi meşakkatli bir vazife bekliyor:.. İnsanlık yarışında yeniden biz olarak var olmak için maziye tahammüllü, hali ciddiye alan ve istikbalden emin bir tavırla, yani yeni bir göz ve yeni bir gönülle, daha çok ilgilenme, daha doğru okuma ve daha güzel düşünme hürriyetini kullanma... Artık siyah-beyaz okuma devri geride kaldı. Şimdi renkli ve üç boyutlu yani eskiyi, kendi estetik kaideleri içinde yeniden değerlendirebilecek kadar sabırlı, sistemli ve objektif olarak okuma zamanı. İşimiz zor fakat hedefimiz de bir o kadar efsunkar.
XXI. asra çok yaklaştığımız bu günlerde, belki on asırlık mazimiz, tahrip ve imha etmek yerine, imar ve ihya etmenin cazibedar keyfini ihtar ve telkin edici bir ibret tablosu olarak karşımızda durmaktadır. Hür irfan ve hür vicdan gibi aşina olmadığı değerleri sırtlanmak yerine, bu ibret tablosundan ders alarak gayretli ve mütevekkil kültürünün şerefli mirasını gururla taşıyacak şuurlu ve dinamik gençliğimizi meşakkatli bir vazife bekliyor:.. İnsanlık yarışında yeniden biz olarak var olmak için maziye tahammüllü, hali ciddiye alan ve istikbalden emin bir tavırla, yani yeni bir göz ve yeni bir gönülle, daha çok ilgilenme, daha doğru okuma ve daha güzel düşünme hürriyetini kullanma... Artık siyah-beyaz okuma devri geride kaldı. Şimdi renkli ve üç boyutlu yani eskiyi, kendi estetik kaideleri içinde yeniden değerlendirebilecek kadar sabırlı, sistemli ve objektif olarak okuma zamanı. İşimiz zor fakat hedefimiz de bir o kadar efsunkar.