1939’da çok sayıda Asya milletini sarması beklenen savaş, Britanya’da önemli mevkilerde bulunan kişilere, Asya dilleri ve kültürleri alanında ne kadar az sayıda uzmana sahip olduğumuz gerçeğini gösterdi. Scarbrough Komisyonu kuruldu ve onun verdiği rapor, savaş sonrasında Britanya’da Doğu ve Afrika Araştırmaları alanında büyük gelişmelere imkan verdi. 1960’larda meydana gelen olaylar, sürekli genişleyen okuyucu kitlesi için Avrupa dışı kültürler hakkında sathî bilgiden fazlasının gerekliliğini gösterdi. Özellikle, halklarının büyük çoğunluğu Müslüman olan veya Müslüman bir lider tarafından yönetilen çok sayıda Afrika devletinin bağımsızlık yoluna girmesi, İslam dünyasının gittikçe artan siyasî önemini vurguladı. Bunun sonucunda, insanlığın bu büyük kesimini anlama ve ona değer biçmede genişleme ve derinleşmeye ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Müslümanların tarihi çok fazla önemsemeleri ve 632 yahut 656’da meydana gelen olayların hala canlı olması dolayısıyla günümüz koşulları hakkında yüzeysel bilgi artık yetersiz kalmaktadır; geçmişin günümüzü nasıl biçimlendirdiğine dair bir farkındalığın da olması gerekir.
“İslamî Araştırmalar” serisi, eğitimli okura günlük popüler kitaplarda bulunabilecek bilgilerden fazlasını sunmayı amaçlamaktadır. Her bir eser, bu alanın belirli bir kısmını ele almakta ve bu alandaki akademik araştırmaların şimdiki durumunu göstermektedir. Nerede net bir tablo varsa bu ortaya konulacaktır; fakat boşluklar, karanlıklar ve fikir ayrılıklarının bulunduğu yerlerde de onlara işaret edilecektir. Daha ileri düzeyde araştırmalar yapmak isteyenlere de tam ve açıklamalı bibliyografyalar verilecektir. Bibliyografyalarda, aynı zamanda kaynak malzemenin doğası ve kapsamı hakkında da biraz bilgi olacaktır.
Seri, öncelikle konuyla ilgili az bilgisi olan veya hiçbir ön bilgisi olmayan eğitimli okura hitap etmekle birlikte, üniversite öğrencileri ve konuyla daha uzmanca ilgilenen kişiler için de değerli olabilir.
W. Montgomery Watt
1939’da çok sayıda Asya milletini sarması beklenen savaş, Britanya’da önemli mevkilerde bulunan kişilere, Asya dilleri ve kültürleri alanında ne kadar az sayıda uzmana sahip olduğumuz gerçeğini gösterdi. Scarbrough Komisyonu kuruldu ve onun verdiği rapor, savaş sonrasında Britanya’da Doğu ve Afrika Araştırmaları alanında büyük gelişmelere imkan verdi. 1960’larda meydana gelen olaylar, sürekli genişleyen okuyucu kitlesi için Avrupa dışı kültürler hakkında sathî bilgiden fazlasının gerekliliğini gösterdi. Özellikle, halklarının büyük çoğunluğu Müslüman olan veya Müslüman bir lider tarafından yönetilen çok sayıda Afrika devletinin bağımsızlık yoluna girmesi, İslam dünyasının gittikçe artan siyasî önemini vurguladı. Bunun sonucunda, insanlığın bu büyük kesimini anlama ve ona değer biçmede genişleme ve derinleşmeye ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Müslümanların tarihi çok fazla önemsemeleri ve 632 yahut 656’da meydana gelen olayların hala canlı olması dolayısıyla günümüz koşulları hakkında yüzeysel bilgi artık yetersiz kalmaktadır; geçmişin günümüzü nasıl biçimlendirdiğine dair bir farkındalığın da olması gerekir.
“İslamî Araştırmalar” serisi, eğitimli okura günlük popüler kitaplarda bulunabilecek bilgilerden fazlasını sunmayı amaçlamaktadır. Her bir eser, bu alanın belirli bir kısmını ele almakta ve bu alandaki akademik araştırmaların şimdiki durumunu göstermektedir. Nerede net bir tablo varsa bu ortaya konulacaktır; fakat boşluklar, karanlıklar ve fikir ayrılıklarının bulunduğu yer... tümünü göster
Karton Cilt, 197 sayfa
2011 tarihinde, Küre Yayınları tarafından yayınlandı