XII. ve XIII. Yüzyılda yaşamış Endülüslü bir seyyah, dini bütün bir Müslüman, tipik bir Salahaddin Eyyubi hayranı..Eseri, Haçlı Seferleriyle ilgili olarak yazılan eserlerin hemen tamamında kaynak olarak kullanılan, bire bir doğru bilgi ve gözlemlerin aktarıldığı enteresan bir seyahatname.İbni Cübeyrin Haçlı Seferleriyle anlattıkları, klasik yazarların anlattıklarıyla fazla uyuşmaz. Kudüs kralından domuz! diye bahseden, Hristiyanların eline geçmiş bir şehre uğradığında üzüntüsünden kahrolarak, Allah bu şehrin fethini Müslümanlara tekrar nasip etsin!; bazen de Allah burayı harab eylesin! temennilerinde bulunan İbni Cübeyr, XII-XIII. Yüzyıllardaki Mısır, Mekke, Medine, Kabe, Şam, Bağdat vs. hakkında enteresan gözlemler aktarır.Türk tarihinden bazı kesitlerin de yer aldığı bu eserde, Kabenin çalar saatini yapan ustanın Buharalı bir Türk olduğunu; Salahaddin Eyyubi ve oğullarının saraylarının bahçesinde Türklere has cirit oynadıklarını, Ayzap halkının çok ahlaksız, kadınlarının ve erkeklerinin sokaklarda çıplak dolaştıklarını okuyunca büsbütün şaşıracağınız enteresan bir gezi günlüğü.İbni Cübeyrin bu seyahannamesi, esasen çoktan Türkçeye kazandırılması gereken bir eserdi. Onun Türkçeye kazandırılmasının bu kadar gecikmesi, aslında bir kültür aybıdır. Yine de geç sayılmaz.
XII. ve XIII. Yüzyılda yaşamış Endülüslü bir seyyah, dini bütün bir Müslüman, tipik bir Salahaddin Eyyubi hayranı..Eseri, Haçlı Seferleriyle ilgili olarak yazılan eserlerin hemen tamamında kaynak olarak kullanılan, bire bir doğru bilgi ve gözlemlerin aktarıldığı enteresan bir seyahatname.İbni Cübeyrin Haçlı Seferleriyle anlattıkları, klasik yazarların anlattıklarıyla fazla uyuşmaz. Kudüs kralından domuz! diye bahseden, Hristiyanların eline geçmiş bir şehre uğradığında üzüntüsünden kahrolarak, Allah bu şehrin fethini Müslümanlara tekrar nasip etsin!; bazen de Allah burayı harab eylesin! temennilerinde bulunan İbni Cübeyr, XII-XIII. Yüzyıllardaki Mısır, Mekke, Medine, Kabe, Şam, Bağdat vs. hakkında enteresan gözlemler aktarır.Türk tarihinden bazı kesitlerin de yer aldığı bu eserde, Kabenin çalar saatini yapan ustanın Buharalı bir Türk olduğunu; Salahaddin Eyyubi ve oğullarının saraylarının bahçesinde Türklere has cirit oynadıklarını, Ayzap halkının çok ahlaksız, kadınlarının ve erkeklerinin sokaklarda çıplak dolaştıklarını okuyunca büsbütün şaşıracağınız enteresan bir gezi günlüğü.İbni Cübeyrin bu seyahannamesi, esasen çoktan Türkçeye kazandırılması gereken bir eserdi. Onun Türkçeye kazandırılmasının bu kadar gecikmesi, aslında bir kültür aybıdır. Yine de geç sayılmaz.