Kadın erkek eşitliğinin hâlâ tartışıldığı, erkek-kültürlü toplumda kadınların hâlâ kimlik savaşımı verdiği günümüzde, erkeklerle kadınların farklı toplumsal görevler yüklendiği, birbirlerine saygı gösterdiği ancak hiçbir üstünlük sorunu yaşamadığı bir dünyaya götürüyor bizi elinizdeki kitap. Doğayla bir bütün oluşturmuş, geleneklerine bağlı bir topluluğun elli bin yıldır yaşamakta olduğu topraklara, onların yaşantılarına götürüyor. Biz, gerçekten uygarlaşmış mıyız, diye soruyorsunuz kendinize. Uygar olmak nedir? Eşitlik, dürüstlük, mutluluk nedir? Avustralya Yerlilerinden Ngarinyin kabilesiyle yıllardır çalışmakta olan değerli bilimci Hannah Rachel Bell, bu yerlilerin kültürel süreçlerine ve kadın-erkek yetkeleriyle kadın bağımsızlığını etkileyen kurumlarına ışık tutarken belki de bu soruları sormanıza ya da onlara yanıt aramamıza neden oluyor...
Kadın erkek eşitliğinin hâlâ tartışıldığı, erkek-kültürlü toplumda kadınların hâlâ kimlik savaşımı verdiği günümüzde, erkeklerle kadınların farklı toplumsal görevler yüklendiği, birbirlerine saygı gösterdiği ancak hiçbir üstünlük sorunu yaşamadığı bir dünyaya götürüyor bizi elinizdeki kitap. Doğayla bir bütün oluşturmuş, geleneklerine bağlı bir topluluğun elli bin yıldır yaşamakta olduğu topraklara, onların yaşantılarına götürüyor. Biz, gerçekten uygarlaşmış mıyız, diye soruyorsunuz kendinize. Uygar olmak nedir? Eşitlik, dürüstlük, mutluluk nedir? Avustralya Yerlilerinden Ngarinyin kabilesiyle yıllardır çalışmakta olan değerli bilimci Hannah Rachel Bell, bu yerlilerin kültürel süreçlerine ve kadın-erkek yetkeleriyle kadın bağımsızlığını etkileyen kurumlarına ışık tutarken belki de bu soruları sormanıza ya da onlara yanıt aramamıza neden oluyor...